Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1408 Esas 2016/4750 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suçundan mahkum olmuştur. Polis tarafından durdurulan araçta bulunan uyuşturucu maddelerin arasında bulunduğu sırada, sanığın, kendisine ait olmayan bir nüfus cüzdanı kullanarak kimliğini gizlediği, daha sonra gerçek kimliği ortaya çıktığı belirtilmiştir. Sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle sanığın temyiz itirazı yerinde görülmüş ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 268/1 maddesi: Suçun niteliği ve cezanın artırılması veya indirilmesi
- TCK'nın 267/1 maddesi: Başkasının kimliğini kullanma
- TCK'nın 62/1 maddesi: Ceza miktarının belirlenmesi
- TCK'nın 53. maddesi: Suçun oluşması için gerekli koşullar
- TCK'nın 58. maddesi: Teşebbüs halinde ceza miktarı
- TCK'nın 63. maddesi: İcra-i hareketlere başlama ve tamamlama durumunu dikkate alma

16. Ceza Dairesi         2016/1408 E.  ,  2016/4750 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin
kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaleti ile 267/1, 62/1, 53, 58, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tutanağına göre, sanığın da içinde bulunduğu araçta ve şahısların üzerinde yapılan aramada değişik miktarlarda uyuşturucu madde ele geçirildiği, bu esnada şöfor koltuğunda bulunan sanığın, mağdur ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ibraz ederek, görevli polis memurlarına kendisini ... olarak tanıttığı, ancak daha sonra olay yerine gelen kolluk memurunca tanınması üzerine gerçek kimliğinin ortaya çıkması şeklinde gerçekleşen olayda, dosya kapsamında yer alan belgelerde gerçek kimliği ile imzasının bulunduğu ve mağdur hakkında da herhangi bir soruşturma işleminin de henüz başlamadığı, bu şekilde icra-i hareketlere başlayıp elinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı nazara alındığında sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 23.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.