Esas No: 2015/8755
Karar No: 2016/4613
Karar Tarihi: 20.06.2016
İftira - hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8755 Esas 2016/4613 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira, hakaret
Hüküm : 1-İftira suçundan: Beraat,
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... katılanlar ... ve ..."ya yönelik hakaret ve iftira suçundan beraatlerine dair hükümler bakımından;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA
2-Sanıklar ... ve ...; katılanlar ..., ..., ... ve ..."a yönelik iftira suçundan beraat ve katılanlar ..., ... ve ..."e yönelik hakaret suçundan mahkumiyetlerine dair hükümler bakımından;
A)Sanık ... ile ilgili olarak;
Sanığın işyerinde arama ile ele geçen ve muhafaza altına alınan mektup zarflarının sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin anlaşılması için mektuplar üzerinde teknik inceleme yapılıp, sanığın zarfların sahibi olduğunu söylediği abisi olan ... de tanık olarak ifadesi alındıktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçelerle mahkumiyetine karar verilmesi,
B)Sanık ... ile ilgili olarak ise;
a-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın birden fazla mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide eden iddia ve beyanlarını içeren mektubu CMK 158. maddesinde sayılan yetkili mercilere değil, il valiliklerine ve milletvekillerine gönderdiğinin anlaşılması karşısında "yetkili mercie müracaat" şartının gerçekleşmediği gibi, mektup içeriği de incelendiğinde, sanığın iftira kastıyla değil, katılanları tahkir etmek kastıyla hareket ettiği anlaşıldığından, sanığın eyleminin küll halinde hakaret suçunu oluşturması karşısında, tek eylemle birden çok mağdura yönelik olarak zincirleme şekilde hakaret suçunu işleyen sanık hakkında hakaret suçundan tek hüküm tesis edilip, suça konu mektubu birden fazla il valiliğine ve milletvekiline göndermesi hususunun ise temel cezanın belirlenmesinde teşdit gerekçesi kabul edilerek, TCK"nın 43/2. maddesi yollaması ile TCK 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
b-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.