Esas No: 2022/2888
Karar No: 2022/15561
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/2888 Esas 2022/15561 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/2888 E. , 2022/15561 K.Özet:
Ceza Dairesi, karşılıksız yararlanma suçundan verilen kararı istinaf başvurusuyla esastan kabul ederek düşürdü. Temyiz dilekçesinde ödemenin kovuşturma aşamasında yapılması sebebiyle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın temyiz edildiği belirtiliyor. Ancak mahkeme, adli sicile kaydın yapılması gerektiğine dair karar vermediği için kararın bozulduğunu belirtti. Hüküm bu nedenle tebliğnameye aykırı olarak bozuldu. Ancak bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm düzeltildi ve onandı. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 168/5.maddesi, 6352 sayılı Yasanın 103. maddesi, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 6. maddesine eklenen 2. fıkrası da detaylıca açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan kabulü ile düşme
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir." ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, katılan vekili, temyiz dilekçesinde; ödemenin kovuşturma aşamasında yapılması sebebiyle mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı temyiz etmiş, anılan temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplere yönelik yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK'nın 168/5.maddesi ve 6352 sayılı Yasanın 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 6. maddesine eklenen 2. fıkrası uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydı işlemlerinin mahkemesince yerine getirilmesinde zorunluluk bulunmasına rağmen bu konuda karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, ''karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu'nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'ne gönderilmesi'' cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 08.11.20222 tarihinde oy birliği ile karar verildi.