Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna muhalefet - Görevi yaptırmamak için direnme - Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - 3713 sayılı Kanunun 7/3 maddesine muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2774 Esas 2016/4564 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/2774 E.  ,  2016/4564 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet,
Görevi yaptırmamak için direnme, Trafik güvenliğini
tehlikeye sokma, Tehlikeli maddelerin izinsiz
olarak bulundurulması, Genel güvenliğin kasten
tehlikeye sokulması, 3713 sayılı Kanunun 7/3.
maddesine muhalefet
Hüküm : 1-TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri yollamasıyla
314/2, 220/6, 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 31/3.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
3-2911 sayılı Kanunun 33/1-a, TCK"nın 31/3.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
4-2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi yollamasıyla
TCK"nın 265/1-3-4, 31/3. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
5-3713 sayılı Kanunun 7/3-2. cümle, TCK"nın 31/3.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
6-TCK"nın 179/1, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet
7-Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak
bulundurulması ve genel güvenliğin kasten
tehlikeye sokulması suçlarından; ayrı ayrı beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında görevi yaptırmamak için direnme, 3713 sayılı Kanunun 7/3. maddesine muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuğun suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1-a maddelerine muhalefet, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
a-2911 sayılı Kanunun 33/1-a maddesine muhalefet suçu açısından;
Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşünde, kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatarak taş ve el yapımı patlayıcıyla saldırıda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eyleminin "2911 sayılı Kanunun 33/1-a ve 3713 sayılı Kanunun 7/3-2. cümle" madde ve fıkralarındaki suçları oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK"nın 44. maddesindeki düzenleme uyarınca en ağır cezayı gerektiren 3713 sayılı TMK"nın 7/3-2. cümlesinde yazılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi,
b-2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine muhalefet ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçları açısından;
Suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış ve yine suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca anılan maddenin birinci fıkrasında gösterilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun nazara alınmaması,
c-Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçları açısından;
Olaya müdahale eden ve mahkemede dinlenen kolluk görevlilerinin aşamalarda değişmeyen beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; olayda el yapımı patlayıcı kullandığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçların unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısı ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 29.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.