Esas No: 2021/18122
Karar No: 2022/15501
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18122 Esas 2022/15501 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18122 E. , 2022/15501 K.Özet:
Ceza Dairesi, nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Temyiz başvurusunda suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin olduğu belirtildi. Ancak mahkeme, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabul etti ve temyiz nedenlerinin yerinde olmadığını belirtti.
Ancak mahkeme, sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde belirtilen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde uygulama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Ayrıca, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı belirtildi. Bu nedenle, sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi için uzlaştırma işlemlerinin sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 288. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 294. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 301. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi
- 5271 sayılı CMK’nın 254. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık ...’in temyiz isteminin, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin olduğu, sanık ...’in temyiz isteminin, kasten suç işlemediği, uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin olduğu belirlenerek, anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanıklar ... ve ...'in olay tarihinde gündüz vakti Cezeryeci Kadir Usta isimli iş yerine geldikleri, iş yerinde çalışan müşteki Seda’nın olayın sıcaklığıyla alınan beyanına göre sanık ...’ın müşteki Seda'ya nar ekşisi alacağını söyleyip 100,00 TL para verdiği, sonra 100 TL’yi geri isteyip 53 TL para vererek 40 TL para üstü ve nar ekşisini aldığı, bu esnada sanık ...'ın da müşteki Funda'yı lafa tutup dikkatinin dağılmasını sağladığı, kafası karışan müşteki Seda’nın kasaya müşteki Funda’yı çağırdığı, bu kez müşteki Seda’yı oyalarlarken müşteki Funda’yı kandırıp fazladan 40 TL para üstü alarak olay yerinden ayrıldıklarının anlaşılması karşısında; sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde belirtilen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabulü halinde,
2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK'nun 283/1. maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarları yönünden kazanılmış haklarının korunmasına, CMK’nın 304/2. maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için ... Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.