Terör örgütü üyesi olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7016 Esas 2016/4548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7016
Karar No: 2016/4548
Karar Tarihi: 17.06.2016

Terör örgütü üyesi olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7016 Esas 2016/4548 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir terör örgütü üyeliği davasında, mahkumiyet sonucu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince hakkında hak yoksunluğu tedbiri uygulanmıştır. Ancak, bu tedbirin uygulanması hapis cezasının tamamlanmasıyla sınırlıdır ve infazın tamamlanmasından üç yıl geçmesi gerekmektedir. Mahkeme, hükümlünün cezasının infazının tamamlanması nedeniyle hak yoksunluklarının kendiliğinden sona erdiğine karar vermiştir. Temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede, yerel mahkemenin sadece tespit yapması yerine sorunu giderici bir karar vermesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların düzeltme suretiyle hüküm fıkrasında yer alması ve hükmün onanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, 5560 sayılı Kanunla 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na eklenen 13/A maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
16. Ceza Dairesi         2015/7016 E.  ,  2016/4548 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Terör örgütü üyesi olmak
    Hüküm : Karar verilmesine yer olmadığına

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre hükümlü müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5560 sayılı Kanunla 5352 sayılı Adli Sicil Kanununa eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği halde 5237 sayılı TCK’nın 53/2. maddesi uyarınca, bu maddeye göre hükmedilen hak yoksunluğunun hapis cezasının infazının tamamlanmasıyla sınırlı olduğu, somut olaya bakıldığında; hükümlünün 01.06.2005 tarihinden önce işlemiş olduğu eylemine ilişkin yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı TCK"nın hükümleri lehe kabul edilerek bu kanuna göre hüküm kurulduğu, mahkumiyetin doğal sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde öngörülen güvenlik tedbirlerine hükmedildiği, mahkemece TCK"nın 53/2. maddesinde belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, hapis cezasının infazının tamamlanması ile kendiliğinden ortadan kalkacağının düzenlenmesi ve hükümlünün de cezasını tamamlaması nedeniyle memnu hakların iadesi hususunda “bir karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verildiği, kararın sonuç itibariyle doğru olmakla birlikte yerel mahkemenin sadece tespit yaparak yetinmeyip, sorunu giderici nitelikte bir karar vermesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. bendinin sonunda yer alan "bir karar verilmesine yer olmadığına" ibaresinin "5237 sayılı TCK’nın 53/2. maddesi uyarınca, bu maddeye göre hükmedilen hak yoksunluğunun hapis cezasının infazının tamamlanmasıyla sınırlı olduğu ve hükümlü hakkındaki hapis cezası tamamen infaz edildiğinden, mahkum olduğu terör örgütü üyesi olmak suçu nedeniyle herhangi bir hak yoksunluğunun bulunmadığına, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile getirilen hak yoksunluğunun, hapis cezasının infaz edilmesiyle kendiliğinden ortadan kalktığına" şeklinde değiştirilmesi suretiyle CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara