Esas No: 2022/1818
Karar No: 2022/15475
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/1818 Esas 2022/15475 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/1818 E. , 2022/15475 K.Özet:
Sanıkların hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetlerine karar verilmiş, ancak mala zarar verme suçundan ayrıca cezalandırılmaları isabetli görülmemiştir. Ayrıca, sanıkların savunma hakları kısıtlanarak verilen kararın da isabetli olmadığı belirtilmiştir. Sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması kararı verilirken, tedbirin süresinin de belirlenmesi gerektiği belirtilerek dosyanın Adalet Bakanlığına sunulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 142/1-e, 143/1 ve 62. (2 kez) maddeleri, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 196. maddesi ve TCK’nın 58/7 maddesi.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanıklar ... ve ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 142/1-e, 143/1 ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince ayrı ayrı 1 yıl, 11 ay, 10 gün ve 3 ay 10 gün hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair Bulancak Asliye Ceza Mahkemesinin 13/11/2009 tarihli ve 2008/179 esas, 2009/402 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığının 23.08.2021 gün ve 94660652-105-28-13788-2021-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2021 gün ve 2021-105549 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Sanıkların ... plakalı araca yönelik gerçekleştirdikleri iddianame içeriğinden anlaşılan hırsızlığa teşebbüs eylemleri ilgili olarak dava zamanaşımı süresi içerisinde her zaman dava açılabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre;
1-Sanıkların müştekiye ait aracın kilitli bagaj kapısını çakı marifetiyle açarak, düz kontak yapmak suretiyle bulunduğu yerden hırsızlayıp, bu sırada aracın kapı ve kontak kısmına zarar vermeleri şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olaya ilişkin yapılan yargılama sonucunda sanıkların hırsızlık suçunun yanı sıra mala zarar verme suçundan da mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de hırsızlık suçunun konusunu oluşturan mala zarar verme eyleminin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, sanıkların hırsızlık kastının suça konu aracın mülkiyetine yönelik olduğu cihetle, söz konusu araca zarar verilmesine yönelik eyleminden dolayı sanıkların ayrıca cezalandırılamayacağı gözetilmeden, mala zarar verme suçundan açılan kamu davasında sanıkların beraatleri yerine ... şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesinde,
Kabule göre de;
2-Yargılama aşamasında sanıkların savunmalarının Mahkemesince 02/12/2008 tarihli oturumda alındığı, kısa kararın da sanıkların yokluğunda verildiği, dosya arasında bulunan ceza infaz kurumu bilgileri dahilinde karar tarihi itibariyle ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulundukları cihetle, sanıkların 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 196. maddesi uyarınca savunmasında duruşmalardan vareste tutulmaya yönelik taleplerinin bulunmadığı gözetilerek, kısa kararın okunduğu oturumda hazır edilmeksizin ya da ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) aracılığı ile savunmaları alınmaksızın, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle mahkumiyetlerine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıkların müştekiye ait aracın kilitli bagaj kapısını çakı marifetiyle açıp aracın kapı ve kontak kısmına zarar vermek suretiyle aracı düz kontak yaparak çalıştırıp aracı çaldıkları şeklinde gerçekleşen olayda; sanıkların eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanunun 142/1-e maddesi ile ... şekilde hüküm kurulması ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ‘‘İnfaz hâkimi, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.’’ şeklindeki düzenleme gözetilerek sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7 maddesi gereğince “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi hususları da belirlenmiş olup, bu yönlerden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.