Esas No: 2022/1819
Karar No: 2022/15429
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/1819 Esas 2022/15429 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/1819 E. , 2022/15429 K.Özet:
Sanığın nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyetine dair verilen kararın Yargıtay tarafından kesinleşmesini müteakip yapılan yenilenme talebinin reddedilmesi ve buna yapılan itirazın da reddedilmesi sonucunda Adalet Bakanlığı tarafından yapılan ihbarname ile dosyanın Yargıtay'a gönderildiği belirtilmiştir. İhbarnamede, benzer bir dava örneğindeki karar örneğine atıfta bulunularak, sanığın antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olduğuna dair raporun hüküm verilirken dikkate alınmamasının yeniden yargılama talebi sebebi olabileceği ifade edilmiştir. Dosyada bulunan Silahlı Kuvvetler raporu da incelendiğinde, sanığın antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olduğunun belirtildiği ve bu sebeple askerlik yapabilme durumunda olmadığının tespit edildiği belirtilmiştir. Bu durumda, sanığın suçu işlerken akıl hastalığı nedeniyle hukuki sonuçları algılayamadığının veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiği ve yargılamanın yeniden yapılması talebinin kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 62. maddeleri ile 5237 Sayılı CMK'nın 309. maddesi ve 4. fıkrasının (a) bendidir.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2013 tarihli ve 2009/403 Esas, 2013/1070 sayılı Kararının, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 08/03/2016 tarihli ve 2015/446 esas, 2016/3949 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2021 tarihli ve 2009/403 Esas, 2013/1070 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2021 tarihli ve 2021/481 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 05/10/2021 gün ve 94660652-105-34-17586-2021-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/10/2021 gün ve 2021/122061 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/12/2020 tarihli ve 2020/24371 esas, 2020/19540 karar sayılı ilamında yer alan, "hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, ... suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2013 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından tanzim edilen 23/06/2005 tarihli raporda hükümlünün "antisosyal kişilik" şeklinde tanısı bulunduğunun tespit edildiği ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ... şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2012/3-909 Esas, 2014/121 sayılı Kararında yer alan, “Delil ve olayların, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilebilmesi için "yeni" olması gerekmektedir. Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi sebebiyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın "yeni" olarak nitelendirilmektedir. Olay ya da delilin yeniliği, olayın kesin hükümden sonra meydana gelmiş olmasıyla değil, kesinleşmiş olan hükmün verilmesi sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği ile bağlantılıdır. Kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen deliller ve olaylar da "yeni" sayılmalıdır. Bu doğrultuda hükmü veren mahkemeye bildirilmediğinden yargılama yapılırken değerlendirilemeyen her türlü olgu ve delil de "yeni" sayılmaktadır.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında;
Dosya kapsamına göre; hükümlünün kararın kesinleşmesinden sonra mahkemeye ibraz ettiği Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 23/06/2005 tarihli 1503 sayılı raporu ile hükümlüde "ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olup, barışta ve savaşta askerliğe elverişli olmadığının" belirtilmesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32. maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alınması gerekirken, itirazın kabulü yerine ... şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/05/2021 tarihli ve 2021/481 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.