Esas No: 2022/6259
Karar No: 2022/15406
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/6259 Esas 2022/15406 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/6259 E. , 2022/15406 K."İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 492/1 ve 522. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2004 tarihli 2002/1622 esas, 2004/594 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, dosyanın diğer sanığı tarafından temyiz talebi üzerine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında lehe değerlendirme yapılması gerektiğinden bahisle dosyanın mahalline iadesine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/02/2006 tarihli ve 2004/128554 sayılı iade kararını takiben, adı geçen sanığın 765 sayılı Kanunu'nun 492/1 ve 522. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2006 tarihli ve 2006/242 esas, 2006/987 sayılı kararının, sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, adı geçen sanık hakkındaki temyiz edilmeden kesinleşen ilk hüküm, ancak sonradan yürürlüğe giren yasal düzenlemeler yönünden uyarlama yargılamasına konu olacağı, genel yargılama ile uyarlama yargılamasının birlikte yürütülemeyeceği gerekçesiyle kararın hukuki değerden yoksun olduğuna dair Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 14/12/2011 tarihli ve 2010/19331 esas, 2011/48361 sayılı kararını müteakip, ayrı esasa kayıt ile yeniden yapılan uyarlama yargılaması sonunda, sanığın 765 sayılı Kanunu'nun 492/1, 522 ve 59. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli ve 2014/408 esas, 2015/94 sayılı kararının, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/10970 esas, 2019/3461 karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine yapılan uyarlama yargılaması neticesinde, sanık hakkında 765 sayılı Kanun'un 492/1 ve 522 maddeleri uyarınca tayin olunan 2 yıl 1 ay hapis cezasının 5237 sayılı Kanun hükümleri karşısında sanık lehine olduğundan daha önceden kesinleşmiş hükümde değişiklik yapılmasına yer olmadığına, bu haliyle infazına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2019 tarihli ve 2019/201 esas, 2019/470 sayılı kararının Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 07/09/2020 tarihli ve 2020/1332 esas, 2020/6963 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini takiben, ... Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2021 tarihli ve 2019/201 esas, 2019/470 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 18/11/2021 gün ve 94660652-105-27-21316-2021-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 30/12/2021 gün ve 2021/144096 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Sanık ... hakkında yapılan uyarlama yargılaması neticesinde ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2019 tarihli ve 2019/201 esas, 2019/470 sayılı kararı ile 765 sayılı Kanun'un 492/1 ve 522. maddeleri uyarınca tayin olunan 2 yıl 1 ay hapis cezasının 5237 sayılı Kanun hükümleri karşısında sanık lehine olduğundan daha önceden kesinleşmiş hükümde değişiklik yapılmasına yer olmadığına, bu haliyle infazına şeklinde hüküm kurulduğu ancak dosya kapsamına göre adı geçen sanık hakkında daha önce kesinleşmiş tek hükmün ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2004 tarihli 2002/1622 esas, 2004/594 sayılı kararına konu 2 yıl 6 ay hapis cezası olduğu nazara alındığında, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2019 tarihli kararında isabet görülmemiş ise de, anılan kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 07/09/2020 tarihli ve 2020/1332 esas, 2020/6963 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmiş olması karşısında, söz konusu mahkeme kararındaki hukuka aykırılığın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi gereğince itiraz talebinde bulunularak giderilebileceği düşünülerek yapılan incelemede,
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/4. maddesinde yer alan, “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, ilk kararın kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca, lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak verilen kararlar yönünden zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, ... şekilde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında yapılan uyarlama yargılaması neticesinde ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2019 tarihli ve 2019/201 esas, 2019/470 sayılı kararı ile 765 sayılı Kanun'un 492/1 ve 522. maddeleri uyarınca tayin olunan 2 yıl 1 ay hapis cezasının 5237 sayılı Kanun hükümleri karşısında sanık lehine olduğundan daha önceden kesinleşmiş hükümde değişiklik yapılmasına yer olmadığına, bu haliyle infazına şeklinde hüküm kurulduğu ancak dosya kapsamına göre adı geçen sanık hakkında daha önce kesinleşmiş tek hükmün ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2004 tarihli 2002/1622 esas, 2004/594 sayılı kararına konu 2 yıl 6 ay hapis cezası olduğu nazara alındığında, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2019 tarihli kararında isabet görülmemiş ise de, anılan kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 07/09/2020 tarihli ve 2020/1332 esas, 2020/6963 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmiş olması karşısında, söz konusu mahkeme kararındaki hukuka aykırılığın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi gereğince itiraz talebinde bulunularak giderilebileceği düşünülerek yapılan incelemede,
Hükümlü ... hakkında 26/04/2004 tarihinde verilen kararın kesinleşmesinden sonra yapılan yargılamalar uyarlama yargılaması niteliğinde olduğundan, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe hükümlerin uygulanmasında usul” kenar başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında; hükümlü ... hakkındaki kesinleşmiş hükümle sonuçlanmış olan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilemeyeceği nazara alınarak hükümlü hakkında lehe olan kanun belirlenerek bu kanuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ... şekilde davanın düşürülmesine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2021 tarihli ve 2019/201 esas, 2019/470 sayılı ek kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.