Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/7878 Esas 2022/15494 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Suça sürüklenen çocuk, kullanım gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçundan cezalandırılmıştır. İlk olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 35/2, 31/3 ve 62/1 maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği için cezasının açıklanması ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılması kararlaştırılmıştır. Bu kararın infazında ise kanun maddelerine hatalı bir şekilde uygulama yapılmış ve infaz Hâkimliği kararı kanun yararına bozulmuştur. Kararda, suça sürüklenen çocuğun yaşına, suçun türüne ve olağan zamanaşımı sürelerine dikkat çekilerek, zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e maddesi: \"Hırsızlık suçu\"
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35/2 maddesi: \"Suçun cezasının belirlenmesinde etken sebepler\"
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3 maddesi: \"Hükümlünün yeniden suç işlemesi hali\"
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 maddesi: \"Hükümlüye verilecek ceza infaz yöntemi\"

Kullanım gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e, 35/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2008 tarihli ve 2007/1119 esas, 2008/636 sayılı kararının 11/06/2008 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 23/01/2009 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Kanun’un 142/1-e, 35/2, 31/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun'un 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/554 esas, 2014/781 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 25.01.2022 gün ve 94660652-105-38-27346-2021-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 09.02.2022 gün ve 2022/14730 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin ... 1. İnfaz Hâkimliğinin 23/03/2021 tarihli ve 2021/2600 esas, 2021/2634 sayılı kararın, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde hukuki değerden yoksun olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, kayden 04/04/1994 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediği 05/01/2008 tarihinde 12-15 yaş grubu aralığında bulunduğu, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ise 11/06/2008 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 23/01/2009 tarihinde yeniden suç işlediği ve 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince belirtilen zaman aralığında dava zamanaşımı süresinin durduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 142/1-e maddesinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, anılan Kanun'un 66/1-d ve 66/3. maddelerine göre olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl, aynı Kanun'un 66/2. maddesi uyarınca ise zamanaşımı süresinin 4 yıl olduğu nazara alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu suç yönünden suça sürüklenen çocuğun mahkeme huzurunda savunmasının alındığı 31/03/2008 tarihinden hükmün açıklandığı ve mahkumiyet hükmünün kurulduğu 24/12/2014 tarihine kadar geçen süre olan 6 yıl 8 ay 23 günden, zamanaşımı süresinin durduğu 7 ay 12 gün düşüldüğünde 6 yıl 1 ay 11 günlük sürenin dolmuş olduğu ve 4 yıllık zamanaşımı süresinin hüküm tarihi itibariyle gerçekleştiği gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının, dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, ... şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre de;
Suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada ... seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden, ... şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen kararın başka suçtan tutuklu olarak bulunduğu cezaevinde 5271 sayılı CMK'nın 35/3 maddesine aykırı şekilde kendisine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/554 esas, 2014/781 karar sayılı kararının usulen kesinleşmediği belirlenmekle, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, gerekçeli karar suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun tebliğ edildikten ve karar kesinleştikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.