Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2392 Esas 2016/4367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2392
Karar No: 2016/4367
Karar Tarihi: 23.06.2016

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2392 Esas 2016/4367 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/2392 E.  ,  2016/4367 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
    Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK"nın 220/2, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların yüzüne karşı tefhim edilen hükme ilişkin duruşma tutanağı incelendiğinde, "yedi gün içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere" denilmek suretiyle, sanıklarda kanun yoluna başvuru süresi ve şekli ile ilgili olarak tereddüt ve yanılgı oluşturulduğu gözetilerek, temyiz isteminin bu nedenle süresinde olduğu kabul edilmekle temyiz isteminin reddine ilişkin 20.04.2011 tarihli ek karar kaldırılarak ve açıklanan gerekçeler ile başka suçtan cezaevinde hükümlü iken ikamet adresine yapılan tebligat geçersiz olan sanık ..."nun öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilip tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
    TCK"nın 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, gerekse Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağından infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “28.11.2008” yerine “2008” olarak yazılması,
    2- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanıkların sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan gerekçeli karar başlığında suç tarihine ilişkin "2008" ibaresinin çıkarılıp yerine "28.11.2008" yazılması, hükümlerdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara