Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1086 Esas 2016/4282 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1086
Karar No: 2016/4282
Karar Tarihi: 23.06.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1086 Esas 2016/4282 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu Mahkeme Kararı, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiğini belirtmektedir. Bu kapsamda daha önce işlemiş olduğu suçlardan dolayı hakkında yakalama kararları bulunan ve ihbar üzerine kolluk görevlilerince yakalanan sanığın, gerçek kimliğini açıklamaması ve kimlik belgesini ibraz etmemesi nedeniyle kimlik bildirmeme suçu işlemiş olduğu kabul edilmiştir. Mahkeme, TCK 268/1, 267/1, 269/1, 62, 53 ve 58 maddelerini göz önünde bulundurarak sanığı suçlu bularak, cezalandırmıştır. Ancak karar temyiz edildiğinde, sanığın eyleminin Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen kimlik bildirmeme suçunu oluşturduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen TCK 53. maddesine göre hak yoksunluğu uygulaması yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenlerle karar bozulmuştur.
16. Ceza Dairesi         2016/1086 E.  ,  2016/4282 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    Hüküm : TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 269/1, 62,
    53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bu kapsamda daha önce işlemiş olduğu suçlardan dolayı hakkında yakalama kararları bulunan ve ihbar üzerine kolluk görevlilerince yakalanan sanığın "nüfus cüzdanı ibraz etmesi istenildiğinde kolluk görevlilerine kardeşi ... ait kimlik belgesini ibraz etmesi" şeklinde gerçekleşen eyleminin sanığın kolluk görevlilerince tanınan bir şahıs olması ve kimlik belgesi üzerindeki fotoğrafın kendisine benzememesinden doğan şüphe üzerine gerçek kimliğini açıklaması ve herhangi bir tutanak düzenlenmemesi karşısında eylemin Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen kimlik bildirmeme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Hemen Ara