Esas No: 2021/18839
Karar No: 2022/15758
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18839 Esas 2022/15758 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18839 E. , 2022/15758 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, şantaj, 6136 sayılı kanuna muhalefet, 2863 sayılı kanuna muhalefet, nitelikli hırsızlık ve dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama suçuna yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık ... hakkında kasten yaralama suçlarından dolayı tayin edilen 2.400 TL adli para cezasına ilişkin hükümleri ve sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan dolayı tayin edilen 2400TL adli para cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince sanık ... ve müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan 5271 sayılı CMK.'nın 231/5. maddesi uyarınca verilen ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına'' ilişkin karara karşı, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesine 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa ile ek fıkrası uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK'nın 264/1. maddesi uyarınca sanık ... müdafiinin yasa yolu ile merciinde yanılması, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
III-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet, 2863 sayılı Kanun’a muhalefet ve şantaj suçlarına, sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet, sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet, 2863 sayılı Kanun’a muhalefet ile sanık ... hakkında 2863 sayılı kanuna muhalefet, sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık suçlarına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan hükümde sanığın ikametinde birden fazla tabanca ele geçirilmiş olması gözetilmeksizin temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazate’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10.maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ..., sanık ... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
IV-Sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçuna yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK.'nın 165. maddesinde tanımlanan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1e ve 67/2-d maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımının, sanıkların savunmalarının alındığı 27.06.2014 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
V-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık, sanık ... hakkında ise nitelikli hırsızlık suçlarına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçları yönünden hükümlerden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 157. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Sanık ... hakkında mağdur ...’a yönelik nitelikli hırsızlık suçu bakımından, sanığın suça ilişkin konuşmalar içeren iletişim tabe kayıtları, mağdur beyanı, sanığın tevilli ikrarı, yakalama tutanakları ile tüm dosya kapsamı hep birlikte dikkate alındığında, sanığın eylemine uyan nitelikli hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 142/2-g maddesi gereğince mahkumiyeti yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin, sanık ...’in, sanık ...’in, sanık ...’nin, sanık ...’ın, sanık ...’nun, sanık ... ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçları yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.