Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18434 Esas 2022/15842 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/18434
Karar No: 2022/15842
Karar Tarihi: 10.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18434 Esas 2022/15842 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2021/18434 E.  ,  2022/15842 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi ve temyiz isteminin reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I- Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmedilen cezanın miktarı itibariyle 5271 sayılı CMK 286/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle temyiz edilemez olduğu anlaşılmakla, bu suçtan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin CMK 298. maddesi gereğince REDDİNE,
    2-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçuna ilişkin 10.05.2017 tarihli ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin reddiyle, 10.05.2017 tarihli ek kararın ONANMASINA,
    3-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne dair istinaf başvurusunun esastan reddi kararına yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin, “.. suçun işlenmediğine .. bina ve eklentisi niteliğinde olmadığı ve fazla cezaya hükmedildiğine”, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının “suç yerinin bina ve eklentisi niteliğinde olmadığından kurulan hükümlerde fazla ceza tayin edildiğine..” dair temyiz dilekçesinde gösterilen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden CMK'nın 288. ve 289. maddeleri kapsamında olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ile nitelendirmede usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Kolluk tarafından düzenlenen 19/10/2014 tarihli olay yeri krokisi ve bilirkişi raporunda, suça konu aracın mağdura ait kereste fabrikası ve idari binasının önündeki boş alandan çalındığı, ana yol üzerinde bulunan fabrika binasına tali yoldan giriş yapıldığı, tali yolun girişinde herhangi bir kapı veya girişi engelleyecek engelin, uyarının bulunmadığı, etrafının tarlayla çevrili olduğu arka tarafta bir çıkış bölümü daha olmadığı, sözkonusu boş alanının dış çevre ile bağlantısını koparacak şekilde belirgin bir ayrımın, duvarın, kapının ve çitin bulunmadığı yönünde tespitler yapıldığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK 142/1-e, 143. maddelerinde yazılı suçu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca kısmen tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için Kütahya 5. Asliye Ceza Mahkemesine, karardan bir örneğin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 5271 sayılı CMK 307/5. maddesi uyarınca yeniden verilecek hükmün önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacağının gözetilmesine, 10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara