Esas No: 2021/19316
Karar No: 2022/15781
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19316 Esas 2022/15781 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/19316 E. , 2022/15781 K.Özet:
Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde, cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildi. Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi de incelendi, ancak temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldı. Bu nedenle, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz istemi esastan reddedilerek hüküm onandı. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyle: 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a, 298., 288., 294. ve 301. maddeleri ile TCK'nın 142/2-h ve 142/2-f maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Olay anında olayı gerçekleştiren şahısların üçünün yüzlerinde kar maskesi olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK'nın 142/2-h maddesi yanında aynı Yasanın 142/2-f bendinde düzenlenen “tanınmamak için tedbir alarak hırsızlık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sadece 142/2-h maddesi ile uygulama yapılarak, TCK'nın 61. maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin bu kapsamda olan temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 10.11.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.