21. Ceza Dairesi 2016/8849 E. , 2016/6526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıklar hakkında boş çek yapraklarını bir şekilde ele geçirerek sahte imza ile doldurdukları, sahte imzalı çekleri katılanlara vererek narenciye ürünlerini aldıklarının iddia ve kabul olunması karşısında, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, maddi gerçeğin açığa çıkması amacıyla sanıkların imza ve yazı örnekleri alınarak, kurum ve kuruluşlardan uygulamaya elverişli yazı ve imzaları da getirtilmek suretiyle, çeklerdeki keşideci ve ciranta imza ve yazıların sanıklara aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve katılanlardan ..."ın beyanında, sanıklardan ... ile beraber ..."ün de gelerek mal aldığını ifade etmesi, katılanlardan ..."nun telefonla sanıklardan ... ile konuşarak ..."e çek gönderildiğini ifade etmesi, sanıklardan ..."ın katılan ... "dan mal aldığını kabul etmesi hususlarıda dikkate alınarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
Kabule göre;
1)Suça konu çeklerden ...bank"a ait Z5872095 seri nolu çekte keşide yeri yazılı olmadığından belgenin "özel belge" olarak kabul edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın "Kamu güvenine karşı suçlar" bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan "resmi belgede sahtecilik" suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve tüm dosya kapsamından sanıkların eylemleri arasında geçen kısa zaman aralıkları da gözetilerek, açıklanan ilkeler doğrultusunda sanıkların fiillerinin bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde belge ve mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılmasına hükmedilmesi yasaya aykırı,
3) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasayla değişik 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.