21. Ceza Dairesi 2015/8214 E. , 2016/6519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında açıklandığı ve Dairemizin benzer birçok kararında vurgulandığı üzere; belgelerde sahtecilik suçlarında kast, zarar vermek bilinci ve iradesi olarak kabul edilmelidir. Mağdurun önceden verdiği rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan fail de mağdura zarar vermek bilinci bulunmayacağından kastın varlığı ileri sürülemez. Ancak doğal olarak, rıza üzerine başkasının imzasını taklit eden failin, mağdura herhangi bir zarar vermeyeceği kanısı ile hareket ettiği sabit olmalıdır. Mağdurun rızasının kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. Mağdurun rızası açık olabileceği gibi zımni de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul olunamaz,
Bu açıklamalar ışığında, suç tarihinde köy ihtiyar heyeti üyesi olan sanık ..."ın 19.12.2010 tarihinde yapılacak olan .... ... seçiminde aday olduğu, sanığın seçim tutanakları ve oy sayım cetvelinin üzerinde diğer azalar..., ... ve sandık kurulunda görevli ... adına atılı bulunan imzaları adı geçenlerin yerine imzaladığı, köy muhtarı olan sanık ..."ın da bu eyleme iştirak ettiği iddia ve kabul olunmuş ise de, tanık olarak ifadelerine başvurulan ...., ... ile ..."ın imzaların kendilerine ait olduğunu belirtmekle zımni rıza gösterdikleri, sanık ..."ın sahtecilik bilinç ve iradesi ile hareket etmediği, ancak tüm dosya kapsamından sanıkların ziraat odası delege seçimini usülsüz olarak yapmaları nedeniyle eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı Kanun"un 257. maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma ve buna azmettirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.