Esas No: 2016/3084
Karar No: 2016/3960
Karar Tarihi: 13.06.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3084 Esas 2016/3960 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:
Yalan tanıklık suçundan şüpheli ...hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26.03.2015 tarihli ve 2015/38986 soruşturma, 2015/31240 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 03.07.2015 tarihli ve 2015/1886 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanunun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun"un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, şüphelinin tanık olarak beyanına başvurulduğu ... 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/383 esas sayılı dosyasında alınan HTS raporu doğrultusunda olay yerinde olmadığı anlaşıldığı halde yalan tanıklık yaptığından bahisle suç duyurusunda bulunulması üzerine, şüphelinin mahkemeye bildirdiği telefon numarasının zapta yanlış geçirilmesi sonucu yanlış HTS kayıtlarının getirildiğinin anlaşılması karşısında, şüpheliden tespit edilecek doğru telefon numarası üzerinden yeniden HTS kayıtları getirtilerek ve sanığın Dikmen"de oturan babasını ziyaret için orada olduğu beyanı doğrultusunda babasının mernis adresi araştırılarak sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 08.02.2016 gün ve 94660652-105-34-661-2016-KYB sayılı yazılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.02.2016 tarih ve 2016/71349 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
I)Olay:
Katılanı ..., katılan sanıklar ..., ... ve sanık ... Buranın olduğu ... 44. Asliye Ceza Mahkemesinde basit yaralama, hakaret ve basit tehdit suçundan görülen davada tanık olarak dinlenen şüpheli ...in olay yerinde olduğunu beyan ederek tanıklık ettiği, ancak duruşmada şüphelinin kendisinin kullandığını beyan ettiği ...numaralı telefona ait baz istasyonları bilgisine istinaden olay yerinde olmadığının tespit edilmesi üzerine mahkemece 24.02.2015 tarihli ara karara istinaden şüpheli hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine, savcılık, şüphelinin mahkemeye bildirmiş olduğu telefon numarasının bir rakamının yanlış zapta geçirilmesi sonucu... olarak kayda geçtiği ve bu numara üzerinden araştırma yapıldığı, asıl numaraının... olduğunu, olay yerinde ... olay yerine çok yakın olan babasını ziyaretten döndüğü sırada şahit olduğu ve duruşmada tarafları tespit ederek bildiklerini anlattığını beyan ettiği, şüphelinin savunmasının aksini gösteren hakkında kamu davası açmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesi ile yalan tanıklık suçundan şüpheli...hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ...ra Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26.03.2015 tarihli ve 2015/38986 soruşturma, 2015/31240 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraza ilişkin olarak mercii ...a 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 03.07.2015 tarihli ve 2015/1886 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiştir.
II)Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Şüphelinin tanık olarak beyanına başvurulduğu ... 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/383 esas sayılı dosyasında alınan HTS raporu doğrultusunda olay yerinde olmadığı anlaşıldığı halde yalan tanıklık yaptığından bahisle suç duyurusunda bulunulması üzerine, şüphelinin mahkemeye bildirdiği telefon numarasının zapta yanlış geçirilmesi sonucu yanlış HTS kayıtlarının getirildiğinin anlaşılması karşısında, şüpheliden tespit edilecek doğru telefon numarası üzerinden yeniden HTS kayıtları getirtilerek ve sanığın Dikmen"de oturan babasını ziyaret için orada olduğu beyanı doğrultusunda babasının mernis adresi araştırılarak sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesine ilişkindir.
III)Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Anılan Kanunun 6545 sayılı Kanunla değişik “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
“(3) (Değişik: 18.06.2014-6545/71 md.) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25.05.2005 - 5353/26 md.) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlemini veren bir hali öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre; şüphelinin tanık olarak beyanına başvurulduğu ... 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/383 esas sayılı dosyasında alınan HTS raporu doğrultusunda olay yerinde olmadığı anlaşıldığı halde yalan tanıklık yaptığından bahisle suç duyurusunda bulunulması üzerine, şüphelinin mahkemeye bildirdiği telefon numarasının zapta yanlış geçirilmesi sonucu yanlış HTS kayıtlarının getirildiğinin anlaşılması karşısında, şüpheliden tespit edilecek doğru telefon numarası üzerinden yeniden HTS kayıtları getirtilerek ve sanığın Dikmen"de oturan babasını ziyaret için orada olduğu beyanı doğrultusunda babasının mernis adresi araştırılarak sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir
edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV)Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 03.07.2015 tarihli ve 2015/1886 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.