Esas No: 2021/24618
Karar No: 2022/15917
Karar Tarihi: 15.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24618 Esas 2022/15917 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/24618 E. , 2022/15917 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar, nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçlarından mahkumiyet kararı verilmesiyle sonuçlanmıştır. Mahkemeye göre, zamanaşımının henüz gerçekleşmediği belirlenmiştir. Müşteki vekili duruşmaya katılmadığı için temyize hakkı olmadığı anlaşılarak, temyiz istemi reddedilmiştir. Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde indirim yapılması aleyhe temyize konu olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde eylemini yanında küçük Hakan lakaplı biri ile gerçekleştirdiği anlaşıldığı için verilen cezada artırım yapılmayarak karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise 5237 sayılı TCK'nın 66/5., 35., 119/1-c maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 237 ve 238. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317 ve 326/son maddeleri kararda yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 66/5. maddesinde yer alan “Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak zamanaşımının henüz gerçekleşmediği belirlenerek yapılan incelemede;
I-Müşteki vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Müşteki vekiline usulüne uygun tebligat ile duruşma gününün bildirilmesine rağmen duruşmaya gelmediği ve 5271 sayılı CMK’nın 237 ve 238. maddeleri gereğince davaya katılmadığı, bu nedenle temyize hakkı olmadığı anlaşılmakla; müşteki vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı müşteki ve sanığın beyanları dikkate alındığında; sanığın müştekinin evinde iken müşteki ile oğlunun durumu fark ederek uyandığı, sanığın balkondan atlayarak kaçması akabinde kesintisiz takip olmaksızın yakalamış olmaları nedeniyle sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde uygulama olanağı olmamasına rağmen 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesinden indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanığın temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Tüm dosya kapsamı ve sanığın savunmaları dikkate alındığında sanığın eylemini yanında küçük Hakan lakaplı biri ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi gereğince verilen cezada artırım yapılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 15/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.