Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütünün adına suç işleme - Terör örgütünün propagandasını yapmak - Görevini yaptırmamak için direnme - Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1748 Esas 2016/3915 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1748
Karar No: 2016/3915
Karar Tarihi: 08.06.2016

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütünün adına suç işleme - Terör örgütünün propagandasını yapmak - Görevini yaptırmamak için direnme - Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1748 Esas 2016/3915 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2015/1748 E.  ,  2016/3915 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte
örgütünün adına suç işleme, Terör örgütünün
propagandasını yapmak, Görevini yaptırmamak için
direnme, Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız
katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama
Hüküm : 1-TCK"nın 314/3 ve 220/6 . maddeleri yollamasıyla
314/2, TMK"nın 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 54, 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-TMK"nın 7/2, TCK"nın 62, 53. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
3-TCK"nın 265/1, 265/3, TMK"nın 5, TCK"nın 62, 53.
maddeleri uyarınca mahkumiyet,
4-2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından;
kovuşturmanın ertelenmesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmedilen cezaların süresi itibariyle koşulları oluşmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMUK"nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,
1-2911 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hüküm yönünden;
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin b bendi gereğince verilen kamu davasının ertelenmesine dair kararlar niteliği itibariyle itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesi için mahalline İADESİNE,
2- Terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Sanığın silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu yönünden; kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyeceği; 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği ve ayrıca 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliklerin de sanığın açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, olay günü saat 18:41 ve devamında gerçekleşen eyleme yüzünü kapatarak katıldığının mobese görüntüleri ile tespit edilmiş olması karşısında;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanuna muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı, 6526 sayılı Kanunun 16. maddesi ile CMK"nın 169. maddesine 7. fıkranın eklenmesine ilişkin değişikliğin de hüküm tarihinden sonra olduğu saptanarak yapılan incelemede,
a)Sanığın, saat 18:41 ve devamında gerçekleşen eyleme yüzünü kapatarak katıldığı ve elinde molotof kokteyli taşıdığının mobese görüntülerinden anlaşılması karşısında, sanık hakkında bu suçla ilgili TCK"nın 174. maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunmadığı nazara alınarak bahse konu eylemden dolayı dava açılmasına tevessül edilip, dava açılması sağlandıktan sonra dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre yapılacak değerlendirmeyle, Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, 6352 sayılı Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesi, TCK"nın 61. ve 3/1. maddelerinde düzenlenen ölçüt ve ilkeler çerçevesinde suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, suçtan sonraki davranışları, güttüğü amaç ve saik ile, sübutu kabul edilen eylemin niteliği de gözetilerek, TCK’nın 314/2. maddesi uyarınca tayin olunan cezadan aynı Kanunun 220/6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun ve gösterilen indirim miktarı ile orantılı ve makul indirim uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Olaylı yakalama tutanağı mümzilerinin, CMK’nın 58. maddesi uyarınca kimliklerinin tespit edilmesi veya kimliklerinin ortaya çıkmasının kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturup oluşturmayacağı belirlenip tutanağa bağlandıktan sonra tanık sıfatıyla dinlenerek, sanığın kolluk güçlerine ne şekilde cebir veya tehdit kullanarak direndiği hususu kesin olarak saptanıp açıklandıktan sonra hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeyerek eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
d)Adli emanatin 2011/507 sırasına kayıtlı eldivenin ne suretle suçta kullanıldığı karar yerinde tartışılmadan yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











 

 

 

Hemen Ara