Esas No: 2019/9742
Karar No: 2019/13035
Karar Tarihi: 19.09.2019
Kambiyo Takibi - Takibin Durdurulması - İmzaya İtiraz - Tazminat - Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/9742 Esas 2019/13035 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından borçlulara karşı yapılan icra takibinde, borçluların imza itirazı sonucunda dava feragat nedeniyle reddedildi ancak tazminata hükmedilmediği için alacaklı tarafından tazminat talebinde bulunuldu. Borçluların itirazlarından vazgeçmeleri veya takipten feragat etmeleri, tazminat isteminin incelenmesini engelleyemez. Mahkeme, borçluların davadan feragat etmesine rağmen alacaklının tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine hükmetmemiş ve bu nedenle karar bozulmuştur. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, takibin durdurulmuş olması ve imzanın borçluya ait olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
İİK'nun 170. Maddesi: imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için takibin durdurulmuş olması ve imzanın borçluya ait olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
HUMK'nun 428. Maddesi: Yargıtay, temyiz incelemesi sonunda, kararı bozabilir, onaylayabilir veya değiştirebilir.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, muteriz borçluların icra mahkemesine başvurusunda imzaya ve borca itiraz etmesinden sonra, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmekle birlikte, esas hakkında karar verilmediği gerekçesiyle alacaklı lehine tazminata hükmedilmediği, kararın alacaklıca tazminat yönünden temyiz edildiği görülmüştür.
Süresinde takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçluların itirazlarından vazgeçmeleri ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi, tazminat isteminin incelenmesini engellenemez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın, talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum çıkar (HGK.nun 16.10.1996 tarih, 1996/1601-711, HGK.nun 21.03.2001, 2001/266 sayılı kararları).
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir.
Somut olayda, alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibi nedeniyle örnek 10 nolu ödeme emri tebliğinden sonra borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece bilirkişi raporu alındığı, raporda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, son celsede borçlular vekilince itirazdan feragat edildiği, alacaklının takip durdurulmuş olduğundan bahisle tazminat talebini yinelediği görülmüştür.
O halde, mahkemece, her ne kadar borçlular davadan feragat etmişler ise de, alacaklı tazminat talebinde bulunduğundan ve takip durdurulduğundan İİK’nun 170. maddesi gereğince alacaklının tazminat talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.