Kadastro Tespitine İtiraz Davasında Eksik Delil Toplanması - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5314 Esas 2021/5484 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5314
Karar No: 2021/5484
Karar Tarihi: 18/06/2021

Kadastro Tespitine İtiraz Davasında Eksik Delil Toplanması - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5314 Esas 2021/5484 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili ve diğer bir parselden ifraz edilerek yol olarak terkini istemiyle açılmıştır. Mahkemece bilirkişi raporlarına dayanılarak verilen karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, yapılan araştırma ve incelemelerin yetersiz olduğuna karar vermiş ve öncelikle dava ve tespit tarihinden önceki yıllara ilişkin hava fotoğrafları ile yüksek çözünürlüklü uydu fotoğraflarının dosyaya konulması gerektiğini belirtmiştir. Daha sonra yerel bilirkişi, ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılması ve diğer delillerin de toplanarak bir karar verilmesi gerektiğini açıklamıştır. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ile TMK'nın 713/4-5. maddelerine de dikkat çekilmiştir.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Davacılar ... ve arkadaşları, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescili ve davalı ... adına tespit edilen 119 ada 18 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün yol olduğu iddiasıyla, bu bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen 166.31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 113 ada 86 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle tapuya tesciline, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 16.76 metrekarelik bölümün 119 ada 18 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile yol olarak terkinine karar verilmiş, hüküm, davalı ... temsilcisi, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.


Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacıya ait taşınmazla tevhid edilmek suretiyle davacı adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün ise davalı ...' a ait 119 ada 18 parselden ifraz edilerek yol olarak terkinine karar verilmiş ise d yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, uyuşmazlığın çözümünde hava ve uydu fotoğraflarından yararlanılmamış, dosya arasında bulunan ve köy yoluna tecavüz iddiasına ilişkin Asliye Ceza Mahkemesi dosyasından yararlarlanılmamış, davacının aynı çalışma alanı içerisinde zilyetlik yoluyla kazanabileceği taşınmaz miktarı üzerinde durulmamış, TMK' nın 713. maddesi uyarınca yapılması zorunlu ilanlar yaptırılmamış ve yetersiz ziraatçi bilirkişi raporu ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.


Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava ve tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin hava fotoğrafları ile yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra, önceki keşifte görev yer almayan ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği zilyetlik tanıklarından, taşınmazlarıın öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, imar-ihyaya konu olup olmadığı, imar-ihya varsa tamamlanmasından sonra zilyetliğe ara verilip verilmediği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle söz konusu çelişki giderilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; hava ve uydu fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılmak suretiyle, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin ne zaman başladığının, zilyetliğe ara verilip verilmediğinin, yol niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden taşınmazların niteliği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin ne zaman başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, zilyetliğe ara verilip verilmediği konusunda rapor düzenlemeleri ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin çevresindeki taşınmazdan ne şekilde ayrıldığı, bitki örtüsü ve toprak yapıları mukayese edilmek suretiyle belirlenmesi istenilmeli, taşınmazların sınırları harita çizim programı vasıtasıyla fotoğraflara yansıtılmalı; fen bilirkişisinden, Asliye Ceza Mahkemesine konu yer ile dava konusu olan ve bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen yerin aynı yer olup olmadığını çakıştırmalı olarak belirten ve keşfi izlemeye ve denetlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı, TMK'nın 713/4-5. maddeleri gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen sınırlamalar yönünden, davacının aynı kadastro çalışma bölgesi içinde adına belgesizden tespit edilen yer bulunup bulunmadığı Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’nden sorularak tespit edilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.


Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Hemen Ara