Esas No: 2016/33422
Karar No: 2020/5033
Karar Tarihi: 12.03.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/33422 Esas 2020/5033 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de geçerlidir.
Somut olayda; Mahkemece dava dilekçesinde fazla mesailerin elden ödendiğinin beyan edildiği, tanıklarca da bu hususun doğrulandığı, ücret bordrolarında da fazla mesai ve diğer haklara ilişkin tahakkuklarının yer aldığının görüldüğü, dosya kapsamından davacıya hem bordroyla hem elden ödemelerin yapıldığı tespit edildiğinden ve Yargıtay uygulaması gereği ihtirazi kayıt içermeyen ödemelerin kabulü halinde aynı dönemde bu tür alacaklar talep edilemeyeceğinden davacı yanın fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerine ilişkin davasının reddine karar verildiği belirtilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının dava dilekçesinde yıllarca fazla mesai ücretinin elden ödendiğine dair beyanda bulunduğu, davacı tanıklarının hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin beyanlarının bulunduğu, bir kısım imzalı ve imzasız ücret hesap pusulalarının sunulduğu ve bu pusulalarda bazı mesai tahakkukları olduğu görülmektedir.
Davacının dava dilekçesindeki beyanında fazla mesai ücretinin elden ödendiği belirtilmiş ancak hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretleri yönünden açık ve net bir biçimde elden ödeme yapıldığına dair beyanda bulunulmamıştır. Bu durumda, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretleri yönünden davacı tanıklarının beyanları ile birlikte sunulu bulunan ücret hesap pusulalarındaki tahakkuklar da araştırılarak neticesine göre değerlendirme yapılmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.