7. Ceza Dairesi 2018/16034 E. , 2021/5417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, nakil aracının müsaderesine ilişkin iddianamede talep bulunmadığı gibi mahkemece bu hususta bir karar verilmediği gözetilerek müşteki Gümrük İdaresi vekilinin nakil aracına yönelik temyiz talebi incelenmeksizin Gümrük İdaresi vekilinin vekalet ücretine yönelik temyizi ile sınırlı olduğu kabul edilerek Gümrük İdaresi vekili ve sanığın temyizine göre yapılan incelemede;
13.12.2014 tarihinde, sanığın sürücülüğünü yaptığı araçta 626 paket kaçak sigara ile her biri 400 gram olmak üzere 65 paket kaçak çay ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın, söz konusu ürünleri Irak’tan aldığını savunması karşısında, sanığın yurt dışı giriş çıkış kaydının getirtilip, suç tarihinde ve öncesinde kayıtlarının bulunması halinde eylemin 5607 sayılı Yasanın 3/1. maddesinde düzenlenen suç oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre ise;
1. Suçtan zarar gören ve katılma talebi hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmeyen Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
2. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89.maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. ve 3/10. madde ve fıkraları gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22. maddesinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.