Esas No: 2017/4112
Karar No: 2020/4884
Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/4112 Esas 2020/4884 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında limon satışı yapıldığı ve bedelinin müvekkili tarafından ödenmediği iddiası ile müvekkili aleyhine Erdemli İcra Müdürlüğü’nün 2014/3076 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalıdan mal almadığını ve davalının satışa ilişkin bir belgeye dayanmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, Erdemli İcra Müdürlüğü’nün 2014/3076 esas sayılı dosyasında yer alan 17.213 TL tutarındaki meblağdan davacının borçlu olmadığının tespitine, söz konusu Erdemli İcra Müdürlüğünün 2014/3076 esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında limon satışının gercekleştiğini, müvekkilinin elinde satışa ilişkin tartı fişi mevcut olduğunu bildirmiş ve tanık deliline dayanmış; temyiz dilekçesinde ise bu tür satışlar için senede bağlanmama konusunda teamül olduğunu ileri sürerek teslim hususunu tanık delili ile ispatlamak istemiş, cevap dilekçesi ve delil listesinde tanık deliline dayandığını belirtmiştir. HMK"nun 203. maddesinde senetle ispat kuralının istisnalarından bir tanesi de işin niteliği ve tarafların durumuna göre senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemlerdir. HMK 203. maddesi hükmüne dayanılarak tanık dinlenebilmesi için teamül unsurunun gerçekleşmesi ve bir çevrede herhangi bir hukuki işlemin devamlı olarak senede bağlanmamasının adet haline gelmesi ve bu hususun zaman içinde herkesçe uyulmak suretiyle istikrarlı bir nitelik kazanmış bulunması ve ayrıca kamuoyunda da bu teamüle inanılmış olması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, limon satımında senede bağlanmama yönünden bir teamül olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus araştırılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.