Esas No: 2017/3532
Karar No: 2020/314
Karar Tarihi: 03.02.2020
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/3532 Esas 2020/314 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve Yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yaşı küçük mağdur için görevlendirilen ve beyanı tespit edilirken bulundurulan psikolog bilirkişiye ödenen ücretin, yaşı küçük sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"ye aykırı davranılması,
2- Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK"nin 326/2. maddesine aykırı olarak "Eşit olarak tahsiline" şeklinde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasından “Sanıklardan eşit olarak tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “Sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” tümcesi eklenmek ve sanıklardan tahsiline karar verilen 70,00 TL’lik bilirkişi ücreti çıkarılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Sanık ..."in işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayabileceği konusunda rapor alındığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Suç tarihinde kayden 12-15 yaş aralığında olan sanık ... hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine göre sosyal inceleme yaptırılıp, raporunun aldırılmasının zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.