15. Hukuk Dairesi 2020/3255 E. , 2021/2391 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat... ile davacı asil ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmenin feshi istemine ilişkindir.
Davacı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşme uyarınca, inşaatın tamamlanmasının garantisi olarak, yükleniciye isabet eden taşınmazın tapu kaydına teminat ipoteği konulmasını, bu hususta taraflar arasında çıkan muarazanın giderilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde sözleşmenin feshini istemiş, davalı, inşaatın teslim edilerek iskan ruhsatının alındığını savunmuş, ilk derece mahkemesince, davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydına davacı lehine 2.000.000,00 TL bedelli 1 yıl süreli faizsiz ipotek tesisi ile tapuya tesciline, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine, sözleşmenin feshi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı, davalının yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “Teminat ve Teminat İpoteklerinin Kaldırılması” başlıklı 8. maddesinde; “Yüklenici firma arsa sahiplerine inşaat bitirme garantisi olarak 2.000.000,00 TL’lik teminat verecektir. Bu teminat gayrimenkul ipoteği olarak yapılacaktır. Arsa sahipleri, yüklenici tarafından daireler bitirilip kendilerine teslim edildiğinde gayrimenkul ipoteğinin 1.000.000 TL’lik kısmını fek edeceklerdir. Arsa sahipleri, yüklenici firma binanın iskanını aldıktan sonra geriye kalan 1.000.000 TL’lik gayrimenkul teminat ipoteğini de fek edeceklerdir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava, 11.04.2016 tarihinde açılmış olup, yargılama sırasında inşaatın tamamlandığı, davacı arsa sahibine isabet eden dairenin 04.04.2017 tarihli tutanak ile teslim edildiği, 16.05.2018 tarihinde tüm binanın iskan ruhsatının alındığı uyuşmazlık dışıdır. Bu haliyle, artık inşaat bitirme garantisi olarak teminat ipoteği tesis edilmesinin dayanağı bulunmamakta olup, dava konusuz kalmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 331/1. maddesi “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine takdir ve hükmeder” şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca HMK"nin madde 323/1-ğ bendinde "Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" yargılama giderleri kapsamında sayılmıştır. Anılan maddeler doğrultusunda, davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderlerini ödemekle yükümlü olacaktır. Ayrıca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gereği anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.
Bu durumda, mahkemece, dava konusuz kaldığından, davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, dava tarihi itibarı ile davacının, dava açmakta haklı olduğu gözetilerek, anılan yasa ve tarife hükümleri uyarınca, davalının, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden ne oranda sorumlu olacağının belirlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 22.09.2020 tarih ve 2019/1969 E., 2020/885 K. sayılı kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.