Esas No: 2016/1468
Karar No: 2016/3730
Cumhurbaşkanına hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1468 Esas 2016/3730 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Cumhurbaşkanına hakaret
Hüküm : TCK"nın 299/1, 62/1, 53, 63. maddesi uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanığa "sanığın geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları" gözönünde bulundurularak hakkında 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulandığı halde, "suç işleme hususundaki eğilimi, suçun işleniş şekli ve sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri gözönüne alınarak, tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmadığı” gerekçe gösterilerek TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle çelişki oluşturulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, üyeler ... ve ..."un temel ceza tayin edilirken alt sınırdan orantısız şekilde uzaklaşmayı gerektirir bir durum bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak TCK"nın 61. maddesine muhalefetle fazla ceza tayini nedeniyle kararın bozulması yönündeki karşı oyları ve oyçokluğuyla 02.06.2016 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
1 ve 2 nolu bozma düşüncelerine iştirak etmekle birlikte temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi gerekçelerinin yasal ve yeterli olmaması nedeniyle de hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmemekteyiz. Şöyle ki;
Kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141. 5237 sayılı TCK"nın 3., 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Bu minvalde, yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir. Bu açıdan yapılan değerlendirmede; sanık hakkında suçun işleniş biçimi olarak; “mesajda birden çok hakaret içeren kelime kullanması ve kullanılan kelimelerin şeref ve saygınlığı rencide eden kelimeler olması”, kastının yoğunluğuna dayanak olarak ise; “kelimelerin içeriği ve ard arda kullanılması” gösterilmiş ise de bu hususlar suçun sübutuna ve fiilin suç oluşturmasına ilişkin tespitler olup, işleniş biçiminin vehametini ya da kastının teşdit gerektirecek ölçüde yoğunluğunu gösteren nedenlerden bulunmadığı nazara alındığında temel ceza tayin edilirken alt sınırdan orantısız şekilde uzaklaştırmayı gerektiren bir durum bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak TCK"nın 61. maddesine muhalefetle fazla ceza tayini,
Gerekçesiyle bu yönden de hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyoruz.