12. Ceza Dairesi 2019/9832 E. , 2021/5022 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacılar ... ve ... yönünden tazminat talebinin reddi ile davacı ...’nın tazminat talebinin kısmen kabülü ile 100,00 TL manevi tazminatın, davacı ...’nın tazminat talebinin kısmen kabülü ile 3.382,88 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine
Davacılar ... ve ...’nın tazminat talebinin reddi ile davacılar ... ve ...’nın tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/215 Esas – 2013/86 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıların Kasten Öldürme suçundan 10.04.2009 tarihinde gözaltına alındıkları, davacılardan ... ve ...’nın 1 gün gözaltında kaldıkları, davacı ...’nın 10.04.2009-26.10.2009 tarihleri arasında 199 gün, davacı ...’nın 10.04.2009-04.11.2009 tarihleri arasında 208 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılamada tüm davacıların beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün davacı ... ve ... açısından 30.05.2013, davacılar ... ve ... açısından 06.07.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla;
1- Davacılar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik davacılar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin herhalde hükmün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, davacıların tazminat talebine dayanak teşkil eden Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/215 Esas – 2013/86 Karar sayılı beraat hükümlerinin 30.05.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının ise 17.11.2015 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde açılmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
10.04.2009 tarihinde 1 gün gözaltında kalıp beraat eden davacının 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile talebine ilişkin davada yerel mahkemece 100,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin hükmedilen tazminat miktarının az olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3-Davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190,00 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 100,00 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
4-Davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Davacı ...’nın 10.04.2009-04.11.2009 tarihleri arasında 208 gün tutuklu kalıp beraat eden davacının 25.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile talebine ilişkin davada yerel mahkemece 3.382,88 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkin, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Maddi tazminatın, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’3.664,46’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması suretiyle, davacı alehine eksik maddi tazminata hükmolunması,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 21.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.