Esas No: 2015/2754
Karar No: 2015/4021
Karar Tarihi: 09.11.2015
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2754 Esas 2015/4021 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümden bozma nedeni yapılmamasına karar vermiştir. Ancak direnme suçunu taşla işleyen sanığın verilen cezanın artırılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle bu suçtan kurulan hüküm bozulmuştur. Ayrıca, kanundaki değişiklikler nedeniyle hüküm fıkrasından seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının infazına karar verilmesi ibaresi çıkarılmıştır. Kanun maddeleri: 314/3, 220/6, 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, 220/6-son, 62, 53/1, 58/9, 2911 sayılı Kanunun 32/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6, 23/b, 33/1, 265/1-3.
16. Ceza Dairesi 2015/2754 E. , 2015/4021 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, Görevi
yaptırmamak için direnme
Hüküm : 1- TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK"nın
220/6-son, 62, 53/1, 58/9. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
2- 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesi, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- 2911 sayılı Kanunun 23/b. maddesi delaletiyle 33/1, TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
4- 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi delaletiyle
TCK"nın 265/1-3, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62,
50/1-a, 52/2-4, 50/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümde, öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220/6. maddesinin 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddesine aykırılık suçlarının 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddesine aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyize gelince;
Sanığın direnme suçunu TCK"nın 6/1-f maddesi kapsamında silahtan sayılan taşla işlediği ve tayin olunan cezanın TCK"nın 265/4. maddesi uyarınca da artırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanunun sanık lehine hükümler içermediği belirlenerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilmesi, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümlerde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına. (ihtarat yapıldı)” ve "sanığa TCK"nın 50/6. madde ve fıkrası gereğince, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, verilen hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceğinin ve bu kararın derhâl infaz edileceğinin sanığa ihtarına. (ihtar edildi)" ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.