Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8342 Esas 2016/6485 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8342
Karar No: 2016/6485
Karar Tarihi: 01.11.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8342 Esas 2016/6485 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/8342 E.  ,  2016/6485 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-) Sanık ...’in 03.07.2010 günü yapılan motorlu taşıt sürücü adayları sınavına sanık ... yerine üzerinde herhangi bir sahtecilik yapılmayan nüfus cüzdanı ile sınava giriş belgesini kullanarak girdiği, salon aday yoklama listesi ve sınav cevap kağıdını imzaladığı, sanıkların bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; 03.07.2010 tarihli tutanak içeriğinden sanık ..."ın yerine sınava giren kişinin sanık... olduğunun tespitine ilişkin olayın, sınav esnasında mı yoksa cevap kağıdı salon görevlileri tarafından imzalandıktan sonra mı ortaya çıktığının tam olarak anlaşılamaması karşısında; öncelikle salon görevlisi tutanak tanıkları dinlenerek bu durumun açığa kavuşturulması ve olayın sanık ..."ın "Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı Salon Aday Yoklama Listesini" imzalayıp "Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı Sınav Cevap Kağıdını" doldurmaya başladıktan sonra ancak salon görevlisine teslim etmesinden önce görevlilerce anlaşılması halinde, teslim edilen sınav cevap kağıdı belgesinin sahteliğinin görevlilerce önceden bilinmesi nedeniyle hukuki sonuç doğurmaya elverişli bulunmadığı, ancak durumun cevap kağıdının doldurularak sınav salonunda görevli olan salon başkanı ve sınav gözetmenine teslim edilip bu kişiler tarafından imzalanmasından sonra tespit edilmesi halinde ise, sanıkların eyleminin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, fiili aldatmanın objektif bir aldatma sayılamayacağıda gözetilerek objektif bir aldatma kabiliyeti varsa, TCK’nun 204/1. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu ve bu suça azmettirme suçunu, objektif aldatma kabiliyeti yok ise TCK"nın 206. maddesinde belirtilen suçu ve bu suça azmettirme suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmaksızın, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-)Kabul ve uygulamaya göre de;
a-)TCK"nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; suça konu belgelerin aynı anda imzalandığının anlaşılması karşısında, somut olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı, ancak belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden TCK"nun 43. maddesinin tatbiki ile cezalarda artırıma gidilmesi,
b-)TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanıkların sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı,
c-)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.







Hemen Ara