Esas No: 2015/5447
Karar No: 2015/3898
Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - 2911 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5447 Esas 2015/3898 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- TCK"nın 314/3, 220/6. maddeleri delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK"nın 220/6, 62, 53, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanığın örgüt adına işlediği 2911 sayılı Kanunun 32/1. maddesine uygun suçun, hükümden önce 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Örgüt adına suç işleme suçunda sanık hakkında öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220/6. maddesinin 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince arttırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bendin hükümden çıkarılması ile sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.