Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24196 Esas 2022/16240 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/24196
Karar No: 2022/16240
Karar Tarihi: 23.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24196 Esas 2022/16240 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanık hakkında kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, mahkeme sanık hakkında fazla ceza tayini yaparak hükmü bozmuştur. Ayrıca, İç İşleri Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı olduğu belirtilmiştir. Kanunlar olarak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 265/1, 43/2, 168/1 ve 168/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 191/1, 237/2 ve 260/1. maddeleri sayılmıştır.
6. Ceza Dairesi         2021/24196 E.  ,  2022/16240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanık ... ... hakkında kamu görevlilerine hakaret suçu nedeniyle zamanaşımı içerisinde işlem yapılmasının mümkün olduğu görülmüştür.
    I-Sanıklar hakkında kasten yaralama ve sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan ve sanık ... ... hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı görevi yaptırmamak için direnme suçundan doğrudan zarar görmeyen müşteki İçişleri Bakanlığının davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığından; temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca tebliğname gerekçesine uygun olarak REDDİNE,
    II-Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK'nın 265/1, 43/2. maddeleri uyarınca belirlenen 10 ay hapis cezasından 62. madde gereğince 1/6 indirim yapıldığı sırada 8 ay 10 gün hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 8 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.
    maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... ... hakkındaki hüküm fıkrasından 8 ay 20 gün hapis cezasına ibaresinin çıkarılarak yerine 8 ay 10 gün hapis cezası cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-Sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin ve İç İşleri Bakanlığının temyiz istemlerinin incelemesine gelince;
    Kamu malına zarar verme suçu yönünden suçtan zarar gören İç işleri Bakanlığı’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca 06.09.2021 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek kamu malına zarar verme suçundan zarar gören müşteki İç işleri Bakanlığı’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5271 sayılı CMK’nın 191/1. maddesi uyarınca iddianamenin kabulü kararı ile kovuşturma aşamasının başladığı, somut olayda iddianamenin 10.05.2013 tarihinde kabul edildiği, sanık tarafından zararın ise 30.04.2013 tarihinde giderildiğinin anlaşılması karşısında, zararın kovuşturma aşamasına geçilmeden soruşturma aşamasında giderilmesi sebebiyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerekirken, aynı Kanunun 168/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye değişik gerekçe ile uygun olarak BOZULMASINA, 23.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara