Esas No: 2021/24370
Karar No: 2022/16243
Karar Tarihi: 23.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/24370 Esas 2022/16243 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/24370 E. , 2022/16243 K.Özet:
Sanık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkum edilmiştir. Ancak daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrası suç işlemiş ve bu nedenle yeni bir mahkumiyet hükmü verilmiştir. Mahkeme kararı temyiz edilmiştir, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının nihai bir hüküm olmadığı ve askıda olan mahkumiyet hükmünün neşv-ü nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun yoluna göre, nihai hükümler olağan kanun yolu denetimine tabidir. İstinaf Mahkemeleri'nin 20 Temmuz 2016'dan önce verilen nihai hükümlere ilişkin kararlar temyiz kanun yoluna tâbidir. Ancak sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrası verilen mahkumiyet kararı, 20 Temmuz 2016'dan sonra verilmiştir ve istinaf kanun yoluna tâbidir. Bu nedenle dosya, yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmelidir. 5271 sayılı CMK'nın 223 ve devamı maddeleri açıklanan detayları ve açıklamaları içermektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 02.12.2012 tarihinde işlediği iddia edilen iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 26.06.2013 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar kesinleşmiş ve denetim süresi içerisinde suç işlenmesi nedeniyle hüküm 23.03.2021 tarihinde açıklanmıştır ve bu hüküm sanık tarafından temyiz edilmiştir.
5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." denilmektedir.
Kanunun amir hükmü ve Yargıtayımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği (ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkûmiyet hükmü hukuk aleminde neşv-ü nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir.
Açıklanan bu hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince;
5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkumiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tabidirler.
Olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir.
5271 sayılı CMK'nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Ancak;
İstinaf Mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'taki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler.
Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 23.03.2021 tarihinde, yani Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 5271 sayılı CMK'nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.