MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Eczane sahibi olan sanıkların 2000-2003 yıllarında tedaviye dayanmayan sahte reçeteler düzenleyerek ve bir kısım reçetelerde tahrifat yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda; sanıklar hakkında açılan davaya esas .... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21.12.2010 gün ve 2010/599 numaralı iddianamesine dayanak teşkil eden SGK Teftiş Kurulu raporunda; doktor ve eczacı olan sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek hastaların bilgisi ve haberi olmaksızın, tedaviye dayanmayan suça konu reçetelerin düzenlenerek fatura edilmek suretiyle kurumun zarara uğratıldığının tespit edilmiş olması, iddianamede doktorlar hakkında yapılan soruşturmanın tefrik edildiğinin belirtilmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti bakımından öncelikle iddianameye konu reçeteleri düzenleyen doktorlar hakkında soruşturma yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, soruşturmanın varlığının tespiti halinde akıbetinin araştırılması, dava açılmış olması halinde her iki dosyanın birleştirilmesi, mümkün değil ise ilgili evrakların dosya içerisine aldırılması, suça konu tedaviye dayanmadığı iddia edilen reçetelerin protokol kaydı bulunup bulunmadığının ilgili sağlık kuruluşundan sorularak tespit edilmesi, suça konu reçetelerde adı geçen hastalar tanık sıfatıyla dinlenerek, reçete tarihleri itibariyle hangi sağlık kuruluşunda tedavi oldukları, suça konu reçetelerin muayene sonucu düzenlenip düzenlenmediği yazılan ilaçlardan haberdar olup olmadıkları, reçetelerin muhteviyatındaki ilaçların eczaneden alınıp alınmadığının, reçetedeki imzaların kendilerine ait olup olmadığının hususlarının sorulması, gerektiğinde reçetelerdeki imzalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, ... eczanesi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir kısım reçetelerin doktorlar tarafından düzenlenmediğinin beyanlarıyla tespit edilmiş olması karşısında bu reçeteler yönünden reçetelerdeki yazıların ilgili doktorlara aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi