Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/11666 Esas 2022/16485 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/11666
Karar No: 2022/16485
Karar Tarihi: 28.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/11666 Esas 2022/16485 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, müştekiye borcu olduğunu söyleyip ödemek istediğini belirtmiştir ancak müştekinin icra takibi başlatması sonrasında da tehditlerine devam etmiştir. Mahkeme, sanığın nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak sanığın diğer suçlamalarıyla ilgili yeterli, somut ve inandırıcı delil olmadığından beraatine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK 149/1-c-d-f: Nitelikli yağma suçu.
- TCK 35: Kişinin cezai ehliyeti hakkında düzenlemeler içerir.
- CMUK 326/son madde: Ertelenen cezanın infazı. NOT: CMUK 322. madde aracılığıyla sanığın hapis cezası kazanılmış hak olarak tayin edilmiştir.
6. Ceza Dairesi         2022/11666 E.  ,  2022/16485 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli yağmaya teşebbüs
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Oluş ve dosya içeriğine göre; mağdur ...'ün, sanık ...'dan alacağı olduğu, sanık ...’in sanık ...’ya müştekiyi tanıdığını söyleyerek aracı olabileceğini söylemesi üzerine sanık ...’in kabul ettiği, sanık ...’un müşteki ...’ün iş yeri olan akaryakıt istasyonuna giderek “sanık ...’in borcunu icraya vermemesini, 10-15 gün içerisinde getireceğini” söylediği, müştekinin de kabul edip 10-15 gün bekleyebileceğini belirttiği, sanık iş yerinden gitmek üzere kalktığı sırada, “müştekinin alacağı paradan yarısının örgüt adına kesileceğini, şirketin örgüte hiç vergi vermediğini söyleyerek vergi vermesini emrettiği”, bunun üzerine müştekinin “sen benim muhatabım değilsin” diyerek karşı çıkması üzerine sanık ...’un, “bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin, seni bu piyasadan sileceğim, sen daha benim kim olduğumu bilmiyorsun, bu ... benden sorulur” diyerek gittiği, bu olaydan sonra müştekinin, avukatı aracılığı ile sanık ...’in borcu hakkında icra takibi başlatması üzerine sanık ...’in borcunu ödediği, ancak bundan sonra da sanık ...’un 12.04.2011 günü yanında 4 kişi olduğu halde müştekinin iş yerine gelerek, “"ben sana icraya koyma demedim mi benim kim olduğumu anlayamadın mı, bana hoca ... derler, ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum” diyerek hiddetle iş yerinden ayrıldığı, 13.04.2011 günü de müştekinin iş yerinin kurşunlandığı olayda;
    I-Sanık ... hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık ... tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yağmaya teşebbüs suçunun, sanık ...’un tehditle örgüt adına müştekiden para istemesi şeklinde başlayan ve sanık ... borcunu ödediği halde sanığın, birden fazla kişi ile birlikte iş yerine gelerek tehditlerine devam etmesiyle gerçekleşen eylemi nedeniyle oluştuğu, sanık ...’nın her aşamada borcunu ödemek istediği ve icra takibi sonrasında da borcu kapattığının müşteki beyanı ile sabit olduğu anlaşılmakla, sanık ...’un münferiden olayı şahsileştirerek borcun ödenmesinden sonra da tehditlerine devam etmesi karşısında, eyleminin TCK’nın 149/1-c-d-f, 35. maddelerine uyduğu, ancak Samandağ Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2013 tarihli kararı ile sanık ... hakkında nitelikli tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından lehe temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14.02.2019 günlü ilamı ile bozularak mahkemesince, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin temyize konu iş bu dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesi üzerine kurulan mahkumiyet hükmünde, sanığın CMUK’un 326/son maddesi uyarınca 3 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin kazanılmış hakkının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ... müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına ''Sanığın cezasının, CMUK'un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hak oluşturan 3 yıl 6 ay hapis cezası olarak tayinine'' cümlesi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık ... hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelenmesine gelince;
    (I) nolu bozma nedeninde de belirtildiği ve tape kayıtlarından da anlaşılacağı üzere; sanık ...’in, sanık ...’ya müştekiyi tanıdığını söyleyerek aracı olabileceğini söylemesi üzerine sanık ...’in borcu ödemek istediğini ancak parayı denkleştirinceye kadar, 10-15 gün icra takibinin yapılmasının ertelenmesini talep ettiği, sanık ...’nın her aşamada borcunu ödemek istediği, parasının ve çekin hazır olduğunu beyan ettiği ve akabinde yapılan icra takibi sonrasında da borcu kapattığının müşteki beyanı ile sabit olduğu, bundan sonra gerçekleşen sanık ...’un eylemlerinden, sanık ...’in haberinin bulunmadığı, zira, borcun ödenmesinden sonra sanık ... ile bir irtibatının da dosya içerisinde görülemediği, icra takibinin geciktirilmesi konusunda yardımcı olmasını istemesinin tek başına suç oluşturmadığı, sanık ...’un olayı şahsileştirerek borcun ödenmesinden sonra da müştekiye yönelik tehditlerine devam ettiği, sanık ...’un münferiden gerçekleştirdiği eyleminden sanık ...’nın sorumlu tutulamayacağı gözetildiğinde, sanık ...’in, sanık ...’u yağmaya teşebbüs suçuna azmettirdiğine ilişkin kastının varlığını gösterir atılı suçu işlediğine ve cezalandırılmasına ilişkin yeterli, somut ve inandırıcı delilin bulunmadığı gözetilmeden sanığın, isnat olunan suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ... müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 28.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara