Esas No: 2015/2423
Karar No: 2015/3703
Karar Tarihi: 02.11.2015
Görevi yaptırmamak için direnme - Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/2423 Esas 2015/3703 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/199603
Mahkemesi : Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 03.05.2012
Numarası : 2011/336 - 2012/106
Suç : Görevi yaptırmamak için direnme, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme suçunun hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı, sanığın kastı da dikkate alındığında; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan TCK"nın 265/1. maddesine uygun "görevi yaptırmamak için direnme" eyleminden açılan davaya ilişkin dosyanın 6352 sayılı Kanunun geçici 2/1. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeye gönderilmeyip incelenmesi gerektiği anlaşılmakla,
Sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunu TCK"nın 6. maddesine göre silahtan sayılan taş ile işlediği halde TCK"nın 265/4. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz istemi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 85. maddesiyle TCK"nın 220/6. maddesinde yapılan ./..
değişiklik ve direnme suçundan kurulan hüküm yönünden ise anılan Kanunun 105/2-b maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 13. maddesinde yer alan "Bu Kanun kapsamına giren suçlarla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 231 nci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez; verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez." şeklindeki düzenlemenin yürürlükten kaldırılmış olması karşısında sanığın hukukî durumunun buna göre yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.