12. Ceza Dairesi 2019/13292 E. , 2021/5019 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 1.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190,00 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 1.000,00 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tazminat talebinin dayanağı olan Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/385 Esas – 2012/5 Karar sayılı ceza dosyası incelediğinde , davacının 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan yürütülen soruşturma kapsamında 20.000 kg şekerine 04.05.2007-29.11.2013 tarihleri arasında elkonulduğu, yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine karar verildiği, beraat hükmünün 25.12.2012 tarihinde kesinleştiği,
Davacının 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddi ile 1.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutularak koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açtığı, yerel mahkemece yapılan yargılamanın 15.01.2016 tarihli celsesinde, dosyanın maddi zararın belirlenmesi bakımından bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunun 20.01.2016 tarihinde hakim havalesiyle dosya arasına alındığı, davacı vekilinin 29.01.2016 havale tarihli dilekçesinde duruşmaya katılamayacağını belirtir mazereti ile bilirkişi raporunun kendisine tebliğini ve bilirkişi raporuna beyanda bulunmak için süre talep ettiği, ancak yerel mahkemece bilirkişi raporunun tebliği mahiyetinde UYAP sistemine eklenmiş olduğu gerekçesiyle davacı vekiline tebliğinden sarfınazar edilerek ve davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyanda bulunma talebi dikkate alınmadan dosyanın karara çıkarıldığı, hüküm sonucunda, taleple sınırlı olarak davacı lehine 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedildiği, davacı vekiline bilirkişi raporunun mevzuata uygun şekilde tebliği yapılıp içeriği konusunda bilgilenmesi sağlanmadan karar verildiğinin anlaşılması karşısında, açıklanan suretle davacının savunma hakkının kısıtlandığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.