Esas No: 2019/1955
Karar No: 2020/4660
Karar Tarihi: 19.02.2020
İmar kirliliğine neden olma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/1955 Esas 2020/4660 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜM : Beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- TCK"nın 184/4. maddesi gereğince imar kirliliğine neden olma suçunun oluşabilmesi için, taşınmazın belediye sınırları içinde veya taşınmaz mücavir alanda ise özel imar rejimine tabi yerlerden olması gerektiği, Edremit Belediye Başkanlığı"nın 22/01/2015 tarihli yazısında, yapının bulunduğu taşınmazın belediye sınırları içinde kaldığı belirtildiği halde mahkemece taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalmadığı taktirdeyse burasının mücavir alanda olup olmadığı ya da özel imar planı bulunup bulunmadığı yönünde bir araştırma yapılmadan, mahkemece taşınmazın mücavir alanda kaldığının kabulüyle eksik inceleme neticesinde ve yerinde olmayan gerekçeyle hüküm kurulmuş olması karşısında, taşınmazın belediye sınırları içinde kalıp kalmadığının tespit edilmesi, taşınmazın mücavir alanda ve özel imar rejimine tabi yerlerden olmadığının anlaşılması halinde beraat kararı verilmesi, taşınmazın belediye sınırları dahilinde olduğunun ya da özel imar rejimine tabi yerlerden olduğunun anlaşılması halindeyse, sanığın “...burada önceden bir dükkan vardı, ben sadece bu yapıyı sağlamlaştırdım...” biçimindeki savunması da dikkate alınarak, yapılan imalatların bir alan artışı sağlayıp sağlamadığı, binanın taşıyıcı sistemini etkileyip etkilemediği ve bu imalatların 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesindeki bina vasfında ya da idari para cezasını gerektirir projeye aykırı bina içi tadilat niteliğinde olup olmadığı konularında uzman bilirkişiden rapor aldırılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Bozma sonrası yapılacak yargılamada imar kirliliğine neden olma eyleminin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılması halindeyse, hükümden sonra 18/05/2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.