Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/20117 Esas 2022/16714 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/20117
Karar No: 2022/16714
Karar Tarihi: 29.11.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/20117 Esas 2022/16714 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanıkların nitelikli hırsızlık suçundan hüküm giydikleri belirtilmiştir. Ancak, sanıkların yokluğunda yapılan duruşma sonucunda daha ağır cezayı içeren mahkumiyet hükmü kurulduğu için, savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükmün hukuka aykırı olduğu belirtilerek, kararın ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak mahkumiyet hükmü kurulması yönünde bozulduğu belirtilmiştir. Bu kararda, TCK md.143 ve 195, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 282/1-f, 288, 294 ve 301. maddeleri açık bir şekilde vurgulanmıştır.
6. Ceza Dairesi         2021/20117 E.  ,  2022/16714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Nitelikli hırsızlık
    HÜKÜMLER : İlk derece mahkeme kararı kaldırılarak mahkumiyet hükmü kurulması

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanıklar müdafileri ve Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin, müşteki ...'e karşı nitelikli hırsızlık suçuna yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek temyiz istemleri hakkında anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK'nın 282/1-f maddesinde, “Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, 195'inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, her hâlde sanığın dinlenmesi gerekir.” biçimindeki savunma hakkının kısıtlanamayacağı ilkesine dayanan yasanın emredici kuralına uyulması gerekirken, sanıklar ... ve ...’in yokluğunda yapılan duruşma sonucunda yerel mahkeme hükmü kaldırılarak TCK md.143 uygulanmak suretiyle daha ağır cezayı içeren mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle anılan yasa maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafiileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK‘nın 7165 sayılı Kanun ile değişik 304. maddesi gereğince, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 29.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara