İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5130 Esas 2015/3587 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5130
Karar No: 2015/3587
Karar Tarihi: 02.11.2015

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5130 Esas 2015/3587 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen 2015/5130 E., 2015/3587 K. numaralı kararda, bir kişinin uyuşturucu ticareti suçlamasıyla teknik takip altında yakalanırken, üst aramasında başkasına ait kimlik bilgilerini taşıyan sahte nüfus cüzdanı ele geçirildiği belirtilmiştir. Bu durumun sahtecilik suçunu oluşturduğu ve mahkumiyet kararı verildiği fakat sanığın sahte nüfus cüzdanını herhangi bir suç nedeniyle kullanmamış olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunmamış olduğu dikkate alınarak, sanığın suçlu bulunamayacağı sonucuna varılmıştır.
5372 sayılı Adli Yargı Organizasyonu Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK), 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve 204/1, 267/1, 268/1, 269/1, 62, 53. maddeleri gibi kanun maddeleri bahsi geçmektedir.
16. Ceza Dairesi         2015/5130 E.  ,  2015/3587 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İftira
    Hüküm : TCK 268/1 delaletiyle 267/1, 269/1, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yaptığı gerekçesiyle, teknik takip altında iken yakalanan sanığın yapılan üst aramasında, başkasına ait kimlik bilgilerini taşıyan ve kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle düzenlettiği sahte nüfus cüzdanının ele geçirilmesi karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesine uyan sahtecilik suçunu oluşturacağı, nitekim bu suçtan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/103 esas ve 2008/725 karar sayılı ilamı ile mahkumiyet kararı verildiği, sanığın sahte nüfus cüzdanını herhangi bir suç nedeniyle kendi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla ibraz ederek kullanmadığı gibi, evinde arama yapan ve kendisini yakalayan kolluk görevlilerine kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda da bulunmaması nedeniyle, eyleminin gerek TCK"nın 268/1. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 267/1. maddesinde tanımlanan suçu gerekse 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinde tarif edilen kabahati oluşturmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara