2911 sayılı Kanuna muhalefet - Görevi yaptırmamak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3146 Esas 2015/3560 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3146
Karar No: 2015/3560

2911 sayılı Kanuna muhalefet - Görevi yaptırmamak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3146 Esas 2015/3560 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/3146 E.  ,  2015/3560 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : 2911 sayılı Kanuna muhalefet, Görevi yaptırmamak
    için direnme, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla
    birlikte örgüt adına suç işleme, Silahlı terör örgütünün
    propagandasını yapma
    Hüküm : 1- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 62, 50/1-a,
    52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    2- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 62, 50/1-a,
    52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    3- TCK’nın 265/1-3, 62, 50/1-a, 52/2-4, 3713 sayılı
    Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    4- 3713 sayılı Kanunun 7/2-a, TCK"nın 62, 50/1-a,
    52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    5- TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddesi yollamasıyla
    314/2, 220/6-son, 62, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5.
    maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ceza hükmü tesis edilirken TCK"nın 314/3 ve 220/6 maddeleri yollamasıyla anılan Kanunun 314/2. maddesinden temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220/6. maddesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2- 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine muhalefet, kimliğin gizlenmesi suretiyle terör örgütü propagandası yapma ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesin gelince;
    Sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunu silahtan sayılan taş ile işlediğinin kabul edilmesi karşısında tayin olunan cezada TCK"nın 265/4. maddesi uyarınca artırım yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Sanığın örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1 maddelerine muhalefet suçlarının hükümden önce 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek;
    Hüküm tarihinden önce 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 2911 sayılı Kanunun 33/1-a maddesinde öngörülen cezanın alt ve üst sınırı itibariyle sanığın aleyhine olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "seçenek yaptırımın" ibaresinin "seçenek tedbirin" olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi “seçenek yaptırım”, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise “seçenek tedbir” niteliğinde olduğu; TCK"nın 50/6. maddesinin, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarını düzenlediği gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı olup; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bentlerin hükümden çıkarılması ile sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara