Esas No: 2021/23660
Karar No: 2022/16614
Karar Tarihi: 29.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/23660 Esas 2022/16614 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/23660 E. , 2022/16614 K.Özet:
Ceza Dairesi, nitelikli yağma suçuyla ilgili olarak verilen hükmün istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararını incelerken, dosyada sanığın kimlik bilgilerinin tespitinin usul ve kanuna aykırı olduğunu tespit ederek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda, yabancı uyruklu bir sanığın üzerinde kimlik belgesi olmaması halinde, Geçici Koruma Yönetmeliği'nin 21 ve 22'nci maddeleri uyarınca kimliğinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı CMK'nın 288. ve 301. maddeleri de hatırlatılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek temyiz dilekçelerinde gösterilen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden CMK'nın 288 ve 289. maddeleri kapsamında olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21.04.2015 tarih, 2014/10-623 Esas ve 2015/117 sayılı kararında da yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 91'nci maddesinde geçici koruma “ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir” şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye'ye kabulü, Türkiye'de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
6458 sayılı Kanun'un 91'nci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliği'nin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13.10.2014 No: 2014/6883, Dayandığı Kanunun Tarihi: 04.04.2013 No: 6458, yayımlandığı Resmi Gazetenin Tarihi: 22.10.2014 No: 29153) 21'nci maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biometrik verilerle eşleştirileceği, kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22'nci maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25.04.2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir.
6458 sayılı Kanun'un 121. maddesine dayanılarak çıkartılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 17 Mart 2016 tarih ve 29656 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Somut olayımızda ise: sanığın yabancı uyruklu olduğu ve kendi beyanlarına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması, soruşturma makamınca sanığın beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri ile kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının ve ayrıca dosya içerisinde bulunan vekaletname aslının da eklenerek Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22'nci maddeleri uyarınca sanığın Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numarası ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimliğinin bu şekilde belirlenmesinin mümkün olmaması halinde ise bu kez sanığın fotoğrafı karara yapıştırılmak, parmak izlerinin ise usulüne uygun şekilde alınarak karara eklenmesi suretiyle hükümlülüğe karar verilmesi gerekirken, 5271 sayılı CMK'nın 209. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ... 17.Ağır Ceza Mahkemesi’ne, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 29.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.