Esas No: 2015/13443
Karar No: 2016/6440
Karar Tarihi: 31.10.2016
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/13443 Esas 2016/6440 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
... Gümrük İth.İhr.Sınır Tic.Ltd.Şti"nin ortakları olan sanık ve suça sürüklenen çocuğun şirket adına yaptıkları ithalat işlemlerinde, serbest dolaşıma giriş beyannameleri ile transit beyannamelerine, aynı tarih ve sayılı ancak farklı içerikteki faturaları ekleyerek özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; belge asıllarının dosya içinde bulundurulmadığı, suça sürüklenen çocuğun 20.09.2008 tarih ve 2008/4 sayılı ortaklar kurulu kararı ile ..."in hisselerini devraldığı ve henüz reşit olmadığından babası..."ın kayyum atandığı, sanıkların savunmalarında beyannameleri “ben ve diğer ortak imzalardı” şeklinde savunmada bulundukları, fiziki muayeneyi yapan muayene memuru..."nın 05.07.2011 tarihli beyanlarında beyan edilen eşyaların tam tespiti yapılmadan bir kaç koliye bakılarak tutanak tutulduğunu, “tam tespit varış gümrüğünde yapılmak üzere” ibaresi yazılarak mükelleflere bu tutanağa uygun transit beyannamelerin düzenlettirildiği, beyannameler ekinde sahte fatura tespit edilmesinin nedeninin bu olduğunu beyan etmesi karşısında; gerçeğin ve suç kastının kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından,..."nın beyanları doğrultusunda eşyanın faturasında kayıtlı cins ve miktarın, tespit tutanağındaki cins ve miktar ile uyumlu çıkmaması durumunda mükelleften transit beyannameye uygun yeni fatura getirtilmesi şeklinde bir uygulamanın mevcut olup olmadığı, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin takdirinin hakime ait olduğu gözetilerek, suça konu belge asıllarının ilgili kurumdan getirtilip, incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aynı tarih ve sayılı farklı içerikteki faturaların aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması ile suç tarihlerinde şirket temsilcisinin kim ya da kimler olduğu, suça sürüklenen çocuğun yaşı itibariyle hukuki işlem ehliyeti bulunup bulunmadığı ve kendisine ... Sulh Hukuk Mahkemesince 18.09.2008 tarih ve 2008/401-378 sayılı karar ile kayyum atanmış olduğu da gözetilerek, temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar da araştırılıp, beyannamelerdeki imzaların aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak kimin tarafından düzenlendikleri tespit edildikten sonra sonucuna göre sanık ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı,
Kabule göre de ;
1- Tarih ve sayıları aynı ancak miktar ve kıymetleri farklı faturalar eklenerek gerçeğe aykırı serbest dolaşıma giriş beyannameleri ve transit beyannameleri tanzim edilmesinin iddia edilmesi karşısında iddiaların araştırılarak eylemin TCK"nun 204/1 maddesinde yazılı resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı araştırılmaksızın, özel belgede sahtecilik suçunundan hüküm kurulmuş olması;
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde; Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşmiş kararlarında açıklandığı üzere, yasa metninin tekrarı gerekçe olmadığı gibi yasalarda yer alan hükümler uygulanırken gösterilen gerekçelerde çelişkiye ve zafiyete düşülmemesi gerektiği, suça sürüklenen çocuk hakkında “Suça sürüklenen çocuğun geçmişi, cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak” hükmolunan cezanın TCK"nun 62. maddesi uyarınca indirilmesine rağmen, yeniden suç işlemekten çekineceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından bahisle TCK 51 ve 5271 sayılı CMK"nun 5728 sayılı Kanunla değişik 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi,
3- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.