Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1187 Esas 2015/3378 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1187
Karar No: 2015/3378
Karar Tarihi: 27.10.2015

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1187 Esas 2015/3378 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2015/1187 E.  ,  2015/3378 K.

    "İçtihat Metni"



    TALEP :
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.09.2014 tarih ve 2014/280648 sayılı yazısı ile;
    Terör örgütü propagandası yapma, görevi yaptırmamak için direnme, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşte silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama ve devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama suçlarından suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sırasında, davaya bakma görevinin 5235 sayılı Kanunun 12. maddesi gereğince Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin Çocuk Mahkemesinin 15.05.2014 tarihli 2012/1304 Esas – 2014/539 sayılı kararına itirazın kabulü ile söz konusu görevsizlik kararının kaldırılmasına dair Ağır Ceza Mahkemesinin 13.06.2014 tarihli ve 2014/479 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, 6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, itirazın reddi yerine Çocuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 18.07.2014 gün ve 94660652-105-01-7619-2014-14851/49610 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.

    I) Olay :
    Suça sürüklenen çocuk ... hakkında Terör örgütü propagandası yapma, görevi yaptırmamak için direnme, yasadışı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma ve devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama suçlarından yapılan soruşturma sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığının 11.12.2012 tarih, 2012/68471 soruşturma, 2012/24474 esas ve 2012/2279 iddianame numarası ile Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı, bu iddianamenin mahkemenin 15.05.2014 gün ve 2014/539 sayılı kararı ile ""6526 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 3713 sayılı Kanuna eklenen geçici 14. maddesi ile Terörle Mücadele Kanununun 10. maddesi uyarınca görevlendirilen Ağır Ceza Mahkemelerinin kaldırılmış olması, aynı Kanunun 2. maddesi ile 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davaların Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanında bırakılması dikkate alınarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında isnat edilen terör örgütü propagandası yapmak suçunun 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesi kapsamında düzenlenmiş olması gözetilerek bu suçun Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanında kaldığı ve diğer suçların da bu suçla bağlantılı olduğu anlaşıldığından CMK"nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine"" karar verildiği, bu karara suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesinin 13.06.2014 gün ve 2014/479 D. iş sayılı kararı ile görevsizlik kararının, ""3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar ağır ceza mahkemelerinin görevinde bırakılmış ise de 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinin son cümlesinden de anlaşıldığı üzere çocuk kişilerin bu mahkemelerde yargılanamayacağı, suça sürüklenen çocukların üzerine atılı suçların öngördüğü ceza itibariyle çocuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından itirazın kabulü"" gerekçesiyle görevsizlik kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
    II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı :
    5235 sayılı Kanun ile mahkemelerin görev ve yetkilerinin düzenlendiği, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile de suça sürüklenen çocuklar hakkında yapılacak yargılamada usul ve esaslar düzenlenmiş olup bu çerçevede söz konusu dosyada suça sürüklenen çocukların üzerine atılı terör örgütü propagandası yapma, görevi yaptırmamak için direnme, yasadışı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma ve devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama suçlarından dolayı yargılamasının çocuk
    mahkemelerinde mi yoksa ağır ceza mahkemelerinde mi yapılacağı hususuna ilişkindir.
    III ) Hukuksal Değerlendirme :
    6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hükümleri yer almaktadır.
    Çocuk Mahkemesince görevsizlik kararının gerekçesi 3713 sayılı Kanun kapsamındaki suçların görev yerinin ağır ceza mahkemelerine ait olduğuna ilişkindir. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin itirazı üzerine itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesince de suça sürüklenen çocuğun yargılamasının çocuk mahkemelerinde yapılması gerektiği yönündedir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, PKK/KCK terör örgütünün Fıratnews isimli internet sitesi ile örgüt yandaşlarına eylem çağrısı yapması üzerine 11.11.2012 günü saat: 15:00 sıralarında Turhan Cemal Beriker Bulvarı asri mezarlık önünde terör örgütü yandaşı 50-60 kişilik grubun izinsiz bir şekilde toplanıp yoldan geçmekte olan araçları taşladıklarının güvenlik güçlerine bildirilmesi ile yeteri kadar kuvvet ve araçla olay yerine intikal eden güvenlik güçlerinin burada bulunan eylemci grubun terör örgütü ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine ""Biji serok Apo, Pkk halktır, halk burada"" şeklinde slogan atarak yoldan geçmekte olan araçlara taşlı saldırıda bulunduklarının görüldüğü, bu sırada grubun olay yerine gelen güvenlik güçlerine, herhangi bir ikazlarına mahal bırakmadan taşlı saldırılarda bulundukları, güvenlik güçlerinin gruba dağılmaları ve yaptıklarının kanunsuz olduğu yönünde yapmış oldukları tüm ikazlara rağmen grubun dağılmayarak aynı şekilde eylemlerine devam ettiği, bunun üzerine grubun etkisiz hale getirilmesi amacıyla müdahalede bulunulduğu ve grubun ara sokaklara kaçtıkları, aynı gün saat: 18:00 sıralarında 60-70 kişilik gösterici grubun yeniden toplandığı, yol üzerinde ateş yakıp yolu kısmen trafiğe kapattıkları ve yoldan geçmekte olan araçları taşladıkları bilgisi alınması üzerine yeteri kadar kuvvet ve araçla olay yerine intikal ettikleri ve güvenlik güçlerinin eylemci grubu görerek grubu çevreleyecek şekilde tedbir alarak beklemeye başladıkları, grubun burada terör örgütü ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine ""Biji serok Apo, intikam, intikam, Pkk halktır, halk burada, tecrite son, öcalan, öcalan"" şeklinde slogan atarak yoldan geçmekte olan araçlara taşlı saldırıda bulundukları bu sırada grubun olay yerinde beklemekte olan güvenlik güçlerine, herhangi bir ikaza mahal bırakmadan taşlı saldırıda bulundukları, güvenlik güçlerinin gruba dağılmaları ve yaptıklarının kanunsuz olduğu yönünde yapmış oldukları tüm ikazlara rağmen grubun dağılmayarak güvenlik güçlerine çok sayıda molotof kokteyli, havai fişek, EYP madde ve çok sayıda taşlı saldırıda bulunduğu, bu sırada eylemci grubun ellerinde bulunan Türk Bayrağının yakılmaya çalışıldığının görülmesi üzerine grubun etkisiz hale getirilmesi amacıyla müdahalede bulunulduğu ve grubun ara sokaklara kaçışmaya başladığı, yapılan kovalamaca sonucu suça sürüklenen çocuğun yakalandığı, olay ile ilgili olarak suça sürüklenen çocuk hakkında iddianame tanzimi ile dava açılmıştır.
    6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hususları değerlendirildiğinde kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
    IV ) Sonuç ve karar :
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Mahkemesinin 13.06.2014 tarihli 2014/479 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara