Esas No: 2015/1178
Karar No: 2015/3377
Karar Tarihi: 27.10.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1178 Esas 2015/3377 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2014 tarih ve 2014/231362 sayılı yazısı ile;
Terör örgütü propagandası suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ve Şiyar Uğurlu hakkında yapılan yargılama sırasında, dosyanın Mardin Çocuk Mahkemesine gönderilmesine dair Asliye Ceza Mahkemesince verilen 08.07.2013 tarihli 2010/513 esas, 2013/491 sayılı görevsizlik kararını müteakip, bu kez dosyanın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin Çocuk Mahkemesince verilen 01.04.2014 tarihli ve 2013/386 esas, 2014/208 sayılı görevsizlik kararına suça sürüklenen çocuk ... tarafından yapılan itirazın kabulüne, Çocuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin mercii Ağır Ceza Mahkemesinin 12.05.2014 tarihli ve 2014/533 D. İş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Merciin itiraz üzerine verdiği kararın kesin olan niteliğine göre olağan kanun yolu olan temyiz incelemesi sırasında denetlenebilmesine kanuni imkan bulunmadığı bu nevi kararların ancak olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluyla Yargıtayca denetlenebileceği gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuklara yükletilen suçla ilgili olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, 06.03.2014 tarihli ve 28933 mükerrer sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesine göre, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" hükmü ile bu davaya bakma görevi Ağır Ceza Mahkemesine verilmiş; çocuklara özgü kovuşturma hükümleri ise saklı tutulmuştur. Buna göre 5395 sayılı Kanunun 26/1. maddesinde; ""Çocuk Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi ile Sulh Ceza Mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakar." hükmüne göre Asliye ya da Sulh Ceza Mahkemelerinin görevi dahilinde olmayan yükletilen suçla ilgili davaya bakma görevi, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi sıfatıyla Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu halde, merciince yazılı şekilde Çocuk Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 16.06.2014 gün ve 94660652-105-47-5956-2014-12110/41043 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.
I) Olay :
Suça sürüklenen çocuklar ... ve Şiyar Uğurlu hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan yapılan soruşturma sonucunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 01.04.2010 tarih, 2010/1054 soruşturma, 2010/793 esas ve 2010/767 iddianame numarası ile Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesince 28.07.2010 tarih ve 2010/325 esas, 2010/559 sayılı kararı ile dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, Ağır Ceza Mahkemesince de 11.10.2010 gün ve 2010/174 sayılı kararı ile dosyanın Kızıltepe Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği, Asliye Ceza Mahkemesince de 08.07.2013 gün ve 2010/513 esas, 2013/491 sayılı kararı ile dosyanın Çocuk Mahkemesine gönderildiği ve Çocuk Mahkemesince de 01.04.2014 gün ve 2013/386 esas, 2014/208 sayılı kararı ile; 6526 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinin ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" şeklinde değiştirlmiş olduğu, bu itibarla terör örgütü üyeliği suçuna ilişkin olarak çocuklara özgü kovuşturma hükümlerine göre yargılamanın yapma yetkisi Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinin görevi olduğundan CMK"nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar verildiği, bu karara suça sürüklenen çocuk ... tarafından yapılan itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesinin 12.05.2014 gün ve 2014/533 D. iş sayılı kararı ile görevsizlik kararının, ""3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar ağır ceza mahkemelerinin görevinde bırakılmış ise de 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinin son cümlesinden de anlaşıldığı üzere çocuk kişilerin bu mahkemelerde yargılanamayacağı, suça sürüklenen çocukların üzerine atılı suçların öngördüğü ceza itibariyle çocuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından itirazın kabulü"" gerekçesiyle görevsizlik kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı :
5235 sayılı Kanun ile mahkemelerin görev ve yetkilerinin düzenlendiği, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile de suça sürüklenen çocuklar hakkında yapılacak yargılamada usul ve esaslar düzenlenmiş olup bu çerçevede söz konusu dosyada suça sürüklenen çocukların üzerine atılı terör örgütünün propagandası yapma suçundan dolayı yargılamasının çocuk mahkemelerinde mi yoksa ağır ceza mahkemelerinde mi yapılacağı hususuna ilişkindir.
III ) Hukuksal Değerlendirme :
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet Başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hükümleri yer almaktadır.
Çocuk Mahkemesince görevsizlik kararının gerekçesi 3713 sayılı Kanun kapsamındaki suçların görev yerinin ağır ceza mahkemelerine ait olduğuna ilişkindir. Suça sürüklenen çocuklar müdafiinin itirazı üzerine itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesince de suça sürüklenen çocukların yargılamalarının çocuk mahkemelerinde yapılması gerektiği yönündedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan"ın sözde cezaevi şartlarının ağırlaştırıldığı gerekçeleriyle yasadışı terör örgütü yetkilileri ve basın yayın organları aracılığıyla yapılan eylem çağrıları üzerine, 04.12.2009 günü Kızıltepe İlçesi İpek Mahallesi Şemso Kasap Caddesi, Tepebaşı Mahallesi İstiklal caddesi Tahir Dündar Köprüsü, Tepebaşı ve Yeni Mahalleye ait ara sokaklarda sayıları 30-80 arasında değişen gruplar tarafından lastik yakma, yasadışı PKK terör örgütü lehine slogan atma, resmi araçları taşlama gibi birçok olayın meydana geldiği, Suça sürüklenen çocuklarında aralarında bulunduğu grup tarafından ""Biji serok Apo, pkk halktır, halk burada, öcalansız dünyayı başınıza yıkarız"" şeklinde yasadışı slogan attıkları olay ile ilgili olarak suça sürüklenen çocuklar hakkında iddianame tanzimi ile dava açılmıştır.
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet Başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hususları değerlendirildiğinde kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
IV ) Sonuç ve karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Mahkemesinin 12.05.2014 tarihli 2014/533 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.