Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/38166 Esas 2021/3881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/38166
Karar No: 2021/3881
Karar Tarihi: 01.04.2021

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/38166 Esas 2021/3881 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi aleyhine gerçekleştirdiği hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu ile ilgili dava sonucunda, sanık 1 beraat etmiş ve sanık 2 mahkumiyet kararı almıştır. Sanık 1'in beraat kararı temyiz edilmiş ve reddedilirken, sanık 2'nin mahkumiyet kararı da temyiz edilmiş ve kanunihakim kararı bozulmuştur. Kararda, sanığın suçlu olduğuna dair yeterli delil elde edilemediği için beraatine karar verilmiştir. Ancak, mahkum olan sanık hakkında verilen hak yoksunluğu kararının 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca altsoyu üzerinde uygulanmaması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 155/2, 43, 52/2-4, 51, 53. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 53/1-c maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri
15. Ceza Dairesi         2017/38166 E.  ,  2021/3881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : 1- Sanık ...... hakkında: Beraat
    2- Sanık ... hakkında: TCK"nın 155/2, 43, 52/2-4, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ... ...ın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından; sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların üzerine atılı eylemin kamu tüzel kişiliği bulunan Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi aleyhine gerçekleştirilmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında kalmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Katılan Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi ile diğer katılan ... Tic. Ltd. Şti arasında yapılan sözleşme çerçevesinde adı geçen şirkete su faturası tahsilat yetkisi verildiği, bu şirket ile sanık ... ... arasındaki bayilik sözleşmesi ile de sanığın Fatura Ödeme Merkezi adlı tahsilat bayisi açma yetkisi aldığı ve sanık ..."ın, sanık ... ...tan aldığı vekaletname uyarınca işyerindeki işlemleri fiilen yönettiği, sanıkların, 2012 yılı Ekim-Kasım aylarında adı geçen şirkete ait tahsilat programı dışında başka bir program ile fatura tahsilatı yaptıkları ve bu şekilde tahsil ettikleri toplam 37.306,78 TL tutarındaki 777 adet fatura bedelini MESKİ hesabına aktarmadıkları, ayrıca toplam 30.336,99 TL tutarındaki 601 adet fatura bedelini de tahsil tarihlerinden sonraki bir tarihte MESKİ hesabına aktardıkları iddia edilen somut olayda,
    A) Sanık ... ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Dosya kapsamında toplanan delillere göre, sanık ..."nın başka bir işyerinde çalışması ve tahsilat merkezinde fiilen bulunmaması nedeniyle, diğer sanık ..."nin eylemine iştirak ettiğinin sabit olmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter nitelikte delil elde edilemediği mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, katılan vekili ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi gereğince, hükümde yer alan sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılarak yerine "Hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı Kanun"un 53/1-c maddesinde yazılı kişisel hak yoksunluğunun, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara