Esas No: 2015/1177
Karar No: 2015/3376
Karar Tarihi: 27.10.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1177 Esas 2015/3376 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2014 tarih ve 2014/231087 sayılı yazısı ile;
Terör örgütüne üye olma, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlarından suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sırasında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 3, 4, 5. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair, Çocuk Mahkemesinin 24.04.2014 tarihli ve 2013/245 esas, 2014/262 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın ortadan kaldırılmasına ilişkin, Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2014 tarihli ve 2014/563 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, itirazın reddi yerine Çocuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 11.06.2014 gün ve 94660652-105-47-5975-2014-11738/40151 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.
I) Olay :
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında terör örgütüne üye olma, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlarından yapılan soruşturma sonucunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2011 tarih, 2011/1675 soruşturma, 2011/1121 esas ve 2011/928 iddianame numarası ile Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Ağır Ceza Mahkemesince 27.12.2011 tarih ve 2011/438 esas, 2011/567 sayılı kararı ile dosyanın Çocuk Mahkemesine gönderildiği, Çocuk Mahkemesince de 24.04.2014 gün ve 2014/262 sayılı kararı ile 6526 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinin ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" şeklinde değiştirilmiş olduğu, bu itibarla terör örgütü üyeliği suçuna ilişkin olarak çocuklara özgü kovuşturma hükümlerine göre yargılamanın yapma yetkisi Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinin görevi olduğundan CMK. 4 ve 5. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar verildiği, bu karara suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2014 gün ve 2014/563 D.iş sayılı kararı ile görevsizlik kararının, ""3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar ağır ceza mahkemelerinin görevinde bırakılmış ise de 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinin son cümlesinden de anlaşıldığı üzere çocuk kişilerin bu mahkemelerde yargılanamayacağı, suça sürüklenen çocukların üzerine atılı suçların öngördüğü ceza itibariyle çocuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından itirazın kabulü"" gerekçesiyle görevsizlik kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı :
5235 sayılı Kanun ile mahkemelerin görev ve yetkilerinin düzenlendiği, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile de suça sürüklenen çocuk hakkında yapılacak yargılamada usul ve esaslar düzenlenmiş olup bu çerçevede söz konusu dosyada suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı terör örgütüne üye olma, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlarından dolayı yargılamasının çocuk mahkemesinde mi yoksa ağır ceza mahkemesinde mi yapılacağı hususuna ilişkindir.
III ) Hukuksal Değerlendirme :
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hükümleri yer almaktadır.
Çocuk Mahkemesince görevsizlik kararının gerekçesi 3713 sayılı Kanun kapsamındaki suçların görev yerinin ağır ceza mahkemelerine ait olduğuna ilişkindir. Suça sürüklenen çocuklar müdafiinin itirazı üzerine itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesince de suça sürüklenen çocukların yargılamalarının çocuk mahkemelerinde yapılması gerektiği yönündedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun, terör örgütünün yayın organı olan... adlı internet sitesinde yapılan eylem çağrıları doğrultusunda 20.03.2011 tarihinde düzenlenen yasadışı gösterilere katıldığı, dağılın ihtarına uymadığı, güvenlik güçlerinin olaylara ve eylemcilere müdahale etmesi üzerine ipek yolu diye tabir edilen Kızıltepe-Nusaybin yolu üzerinde Nusaybin"e gidiş istikametindeki yolda Seyda Camii mevkiinde haklarında soruşturma yürütülen bir kısım suça sürüklenen çocuklar ile birlikte hareket ederek kamyon lastiklerini yaktıkları, yol üzerinde ateş yakarak ve barikat kurarak yolun bir kısmını trafiğe kapattıkları, bu ateş ve barikat nedeniyle seyir halinde olan araçların yoldan geçerken tehlikeye maruz kaldıkları, suça sürüklenen çocuğun yaktıkları ateşin başında zafer işareti yaparak ""Biji serok Apo"" şeklinde slogan attığı, güvenlik güçlerince müdahale edilmesi üzerine kaçmaya başladığı, kovalamaca neticesinde yakalandığı olay ile ilgili olarak suça sürüklenen çocuk hakkında iddianame tanzimi ile dava açılmıştır.
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hususları değerlendirildiğinde kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
IV ) Sonuç ve karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2014 tarihli 2014/563 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.