Esas No: 2015/1174
Karar No: 2015/3375
Karar Tarihi: 27.10.2015
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/1174 Esas 2015/3375 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.09.2014 tarih ve 2014/281047 sayılı yazısı ile;
Silahlı terör örgütüne üye olma, güvenlik amirinin dağılma isteğini düzenleme kurulu üyelerinin yerine getirmemesi, dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etme, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşte silahlı katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama ve toplantı veya yürüyüşlere silah veya 23. maddede belirtilen aletlerle katılma ve ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçlarından suça sürüklenen çocuklar Haci Yapışık, ... ve ... haklarında yapılan yargılama sırasında, davaya bakma görevinin 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununa göre çocuk mahkemesine ait olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Mardin Çocuk Mahkemesine gönderilmesine dair, Nusaybin Asliye Ceza mahkemesinin 01.07.2013 tarihli ve 2013/217 esas, 2013/431 sayılı kararını müteakip, suça sürüklenen çocukların üzerine atılı suçun yargılama görevinin Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Mardin Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin Mardin Çocuk Mahkemesinin 27.03.2014 tarihli ve 2013/346 esas, 2014/198 sayılı kararına itirazın kabulü ile söz konusu görevsizlik kararının kaldırılmasına dair Ağır Ceza Mahkemesinin 22.04.2014 tarihli ve 2014/317 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Mardin Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, itirazın reddi yerine Mardin Çocuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 03.06.2014 gün ve 94660652-105-47-4989-2014-11129/38038 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.
I) Olay :
Suça sürüklenen çocuklar Haci Yapışık, ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, güvenlik amirinin dağılma isteğini düzenleme kurulu üyelerinin yerine getirmemesi, dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etme, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşte silahlı katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama ve toplantı veya yürüyüşlere silah veya 23. maddede belirtilen aletlerle katılma ve ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçlarından yapılan soruşturma sonucunda Nusaybin Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2013 tarih, 2012/2296 soruşturma, 2013/200 esas ve 2013/144 iddianame numarası ile Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesince 01.07.2013 tarih ve 2013/217 esas, 2013/431 sayılı kararı ile dosyanın Mardin Çocuk Mahkemesine gönderildiği, Mardin Çocuk Mahkemesince de 27.03.2014 gün ve 2014/198 sayılı kararı ile 6526 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinin ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" şeklinde değiştirilmiş olduğu, bu itibarla terör örgütü üyeliği suçuna ilişkin olarak çocuklara özgü kovuşturma hükümlerine göre yargılamanın yapma yetkisi Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinin görevi olduğundan CMK. 4 ve 5 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar verildiği, bu karara suça sürüklenen çocuklar müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesinin 22.04.2014 gün ve 2014/317 D.iş sayılı kararı ile görevsizlik kararının, "" 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar ağır ceza mahkemelerinin görevinde bırakılmış ise de 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinin son cümlesinden de anlaşıldığı üzere çocuk kişilerin bu mahkemelerde yargılanamayacağı, suça sürüklenen çocukların üzerine atılı suçların öngördüğü ceza itibariyle çocuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından itirazın kabulü"" gerekçesiyle görevsizlik kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
II ) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı :
5235 sayılı Kanun ile mahkemelerin görev ve yetkilerinin düzenlendiği, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile de suça sürüklenen çocuklar hakkında yapılacak yargılamada usul ve esaslar düzenlenmiş olup bu çerçevede söz konusu dosyada suça sürüklenen çocukların üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma, güvenlik amirinin dağılma isteğini düzenleme kurulu üyelerinin yerine getirmemesi, dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etme, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşte silahlı katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama ve toplantı veya yürüyüşlere silah veya 23. maddede belirtilen aletlerle katılma ve ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçlarından dolayı yargılamasının çocuk mahkemelerinde mi yoksa ağır ceza mahkemelerinde mi yapılacağı hususuna ilişkindir.
III ) Hukuksal Değerlendirme :
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hükümleri yer almaktadır.
Mardin Çocuk Mahkemesince görevsizlik kararının gerekçesi 3713 sayılı Kanun kapsamındaki suçların görev yerinin ağır ceza mahkemelerine ait olduğuna ilişkindir. Suça sürüklenen çocuklar müdafiinin itirazı üzerine itirazı inceleyen Ağır Ceza Mahkemesince de suça sürüklenen çocukların yargılamalarının çocuk mahkemelerinde yapılması gerektiği yönündedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, 17-18.11.2012 günü ""Cezaevlerinde bulunan tutukluların sözde terör örgütü lideri hükümlü Abdullah Öcalan"a uygulanan sözde tecrit ile Abdullah Öcalan ve Kürdistanı özgürleştirmek, ana dilde eğitim ve ana dilde savunma taleplerinin yerine getirilinceye kadar devam ettirdikleri süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinin desteklenerek sahiplenilmesi"" amacına yönelik olarak PKK/KCK terör örgütü tarafından düzenlenen, Hınıs Caddesi Seher Sokak, 27 Mayıs Caddesi ve bağlantılı sokaklarda izinsiz ve silahlı olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü yapıldığı, güvenlik güçlerinin tüm uyarılarına rağmen eylemin sonlandırılmadığı, suça sürüklenen çocukların düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşüne katıldığı, güvenlik güçlerine taşlı saldırıda bulunduğu, güvenlik güçlerince kullanılan araçların hasar gördüğü, terör örgütünün amaç ve doğrultusunda suç işlediği olay ile ilgili olarak suça sürüklenen çocuklar hakkında iddianame tanzimi ile dava açılmıştır.
6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ""Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m.250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m.158), hileli iflas (m.161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332. maddeler hariç) ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay"ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler, askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklıdır."" 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde; ""Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar." ve anılan Kanunun geçici madde 1/3. maddesinde, "Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır." hususları değerlendirildiğinde kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
IV ) Sonuç ve karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Mahkemesinin 22.04.2014 tarihli 2014/317 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.