Esas No: 2021/20912
Karar No: 2022/16778
Karar Tarihi: 01.12.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/20912 Esas 2022/16778 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/20912 E. , 2022/16778 K.Özet:
Suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen mahalli mahkeme kararları temyiz edildi. Mala zarar verme suçundan verilen 2.400 TL adli para cezası hakkında istinaf yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle itiraz kanun yoluna başvurulması gerektiği kararlaştırıldı ve dosya mahalline iade edildi. Nitelikli hırsızlık suçu için verilen cezaların miktarı ve türünü göz önünde bulundurarak istinaf yoluna başvurmanın mümkün olmadığı karar verildi ve temyiz istemi reddedildi. Son olarak, suça sürüklenen çocukların yargılaması sonucu kurulan hükümlerin hukuka aykırı olmadığı ve temyiz istemlerinin reddiyle hükümlerin onanması kararlaştırıldı. CMK'nın 272/3-a işaret edilen maddesi gereği mala zarar verme suçuna ilişkin verilen karara istinaf yoluna başvurulamayacağı, CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca 5 yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedileceği, CMK'nın 288. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hallerinin varlığı halinde temyiz yolunun açık olacağı, temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olması gerektiği, temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda belirtmesinin zorunlu olduğu ve Yargıtay'ın yalnızca temyiz başvurusunda belirtilen hususlara yönelik inceleme yapabileceği açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin, mala zarar verme suçundan kurulan hüküm ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde:
Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan verilen ve 5271 sayılı CMK’nın 272/3-a maddesine göre istinaf yoluna başvurulamayacak olan kesin nitelikteki 2.400 TL adli para cezası ile ilgili olarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin istinaf isteminin reddine dair kararına karşı aynı Kanun’un 279/1-b maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulabileceğinden, suça sürüklenen çocuk müdafiinin mala zarar verme suçu ile ilgili kanun yolu başvurusu itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin, nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hüküm ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde:
Hükmolunan cezaların miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
III-Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin, hırsızlık suçundan kurulan hüküm ilişkin temyiz itirazının incelenmesine gelince:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek suça sürüklenen çocuk müdafiinin bu kapsamdaki temyiz sebeplerine yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMÜN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 01.12.2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
07.11.2015 günü saat 02:30 sıralarında ... mahallesi Köprübaşı caddesi ile Hamamyolu caddesi kesişiminde bulunan mağdur ...'a ait simit tezgahının asma kilitlerinin yerinde olmadığı camekan koruması bagaj kısmının menteşeleri kesilerek 250-300 TL paranın çalınması üzerine çevrede yapılan kamera izlemelerinde suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'ün tespitinin yapıldığı, ... ve ...'ın ifadelerinde olayda ...'ın da olduğunu belirtmeleri üzerine her üç suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açılıp mahkumiyetleri cihetine gidildiği görülmüştür.
Suça sürüklenen çocuk ..., tüm yargılama boyunca olayı hatırlamadığı, suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'ın ifadelerini kabul etmediğini, suçu işlemediğini ileri sürmesine rağmen, suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'ın atfı cürüm niteliğindeki beyanlarına itibar edilerek mahkumiyet kararı verilemez. Kaldı ki olay yönünden elde edilen mukayeseye elverişli parmak izinin suça sürüklenen çocuk ...'e ait olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmadığı gibi suça sürüklenen çocuk ...'in HTS kayıtları ve baz verileri getirtilerek olay gecesi olay mahallinde olup olmadığı araştırılıp eksik hususların giderilip tereddüte mahal bırakmadan suça sürüklenen çocuk ...'in hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinden suça sürüklenen çocuk ... yönünden kararın eksik inceleme nedeni ile bozulması kanaati ile çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.